15. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5819 Karar No: 2018/6380 Karar Tarihi: 08.10.2018
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/5819 Esas 2018/6380 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2018/5819 E. , 2018/6380 K.
"İçtihat Metni"
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve dolandırıcılık suçlarından şüpheliler ... ve ...Mühendislik Mimarlık Taahhüt San. Ve Tic. Ltd. Şti. haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 13.03.2018 tarih ve 2018/27650-13737 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine dair mercii Bakırköy 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 19.04.2018 tarih ve 2018/2817 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 10.07.2018 gün ve 94660652-105-34-8825-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.07.2018 gün ve 2018/62459 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, Somut olayda şüpheli ..."in, İnistanbul adlı projede proje müdürü olarak görevlendirildiği, diğer şüpheli Yeg Mühendislik Mimarlık Taahhüt San. Ve Tic. Ltd. Şti ile elektrik işleri için taşeron sözleşmesi imzaladığı, iki şüphelinin birlikte hareket ederek yaptıkları işlerden dolayı hak edişlerinden daha fazla tutarlı faturalar düzenledikleri, şüpheli ..."in faturaları kabul edip ödemesi için müşteki şirketin muhasebe bölümüne bilgi vermek suretiyle müşteki şirketi zarara uğrattığı, ancak olayın taşeron sözleşmesinden kaynaklanan hukuki ihtilaf taşıdığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, Müşteki şirketin, proje kapsamında görevlendirilen şüpheli ..."in taşeron sözleşmesi akdettiği diğer şüpheli şirket ile birlikte hakedişlerinden fazla tutarlı faturalar düzenleyerek ödeme yapılmak suretiyle zarara uğratıldıklarından bahisle şikayetçi olduğu yönündeki beyanları, şüpheli ..."in 06/02/2018 tarihli yazılı savunmasındaki "Taşeron firma olan...Mühendislik anlaşarak hakedişlerinden yüksek tutarlı faturalar kesmelerini kabul ettim,... Hakedişlerinden yüksek düzenlenen faturaları onayladım ve işlenmesi yönünde şirketimiz muhasebe departmanına bilgi verdim" şeklinde olayı ikrar eden beyanları karşısında, şüphelilerin ve anılan proje kapsamında görev alan müşteki şirket yetkililerinin ifadelerine başvurulmadığı, proje kapsamında düzenlenen faturalar hakkında bilirkişi raporu düzenlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Bakırköy 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 19.04.2018 tarih ve 2018/2817 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 08.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.