8. Hukuk Dairesi 2013/444 E. , 2013/1272 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 20.10.2011 gün ve 45/75 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesinde; vekil edeninin Celaller Köyü 164 ada 30 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmazının 80 dönüm olduğu halde 60 dönümlük kısmının 164 da 31 parsel numarasıyla kadastro çalışmaları sırasında davalı ... adına tespit edildiğini, taşınmazın bir kısmını 1999 yılında Hikmet Tönbol isimli şahıstan satın aldığını, diğer kalan kısmının ise babası tarafından sağlığında çocukları arasında yapılan taksim sırasında vekil edenine verildiğini açıklayarak uyuşmazlık konusu taşınmazın ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacıya ait 30 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın öncesi ve şimdiki haliyle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve zilyetlikle iktisap edilemeyecek yerlerden olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile ... İlçesi ... Köyü 164 ada 31 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile, 12.09.2011 tarihli ... ve ... Fen Bilirkişileri raporunda A harfi ile gösterilen 8317,50 m2 yüzölçümlü alan ve B harfi ile gösterilen 16918 m2 yüzölçümlü alan olmak üzere toplam 25235,50 m2 yüzölçümlü alana aynı ada son parsel numarası verilerek davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro öncesi zilyetlik muristen intikal ve harici satın alma hukuksal nedenlerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 996, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
Uyuşmazlık konusu 164 ada 31 parsel sayılı taşınmazın 09.09.2005 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında ham toprak vasfıyla Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek Maliye Hazinesi tarafından tespit edilmiş, tespitin 20.12.2005 tarihinde kesinleşmesi üzerine davalı Maliye Hazinesi adına tapu kaydı oluşmuştur.
2013/444-1272 -2-
Ziraat Bilirkişisi Harun Doğru 27.09.2011 tarihli raporunda; taşınmazların toprak yapısının kumlu-tınlı-taşlı özelliğe sahip olduğunu, yüzeyde yer yer iri kaya parçalarının mevcut olduğunu, taşınmazların tarımsal faaliyette kullanılabilir bitkisel toprak kalınlığının 15-25 cm arasında olduğunu açıklamıştır. Dosya arasında bulunan uyuşmazlık konusu taşınmaza ait fotoğrafların tetkikinden taşınmaz yüzeyinin taşlık olduğu saptanmıştır.
Keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar ise; taşınmazın davacıya ait olduğunu, taşınmazın bir kısmını davacının ... isimli şahıstan satın aldığını, bir kısmını ise davacının babası ...’ın çocukları arasında yaptığı taksim sonucunda davacıya verildiğini açıklamışlardır.
Bilindiği gibi tarıma elverişli olmayan kayalık, taşlık, çakıllık ve dağlık alanlar Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki sahipsiz yerlerdir. TMK"nun 715. maddesinin 2. fıkrasında “aksi ispatlanmadıkça, yararı kamuya ait sular ile kayalar, tepeler, dağlar … kimsenin mülkiyetinde değildir ve hiçbir şekilde özel mülkiyete konu olamaz” denilmiştir. Benzer bir hüküm de 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 16/c maddesinde yer almıştır. Anılan maddeye göre, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kayalar, tepeler, dağlar (bunlardan çıkan kaynaklar) gibi tarıma elverişli olmayan sahipsiz yerlerin … tescil ve sınırlandırmaya tabi olmadığı açıklanmıştır. Bu tür yerlerin kadastro çalışmaları sırasında paftasında nitelikleri belirtilerek kadastro işlemi yapılır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan bu tür yerlerin doğal yapıları gereği olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanılmaları ve TMK"nun 999. maddesi uyarınca özel mülkiyet şeklinde tapu siciline tescilleri de mümkün değildir.
Uyuşmazlık konusu taşınmaz, Ziraat Bilirkişisinin raporu ile dosya arasında bulunan taşınmaza ait fotoğraflardaki görünüm itibariyle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve taşlık niteliğindeki yerlerdendir. Saptanan bu somut olgular karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken takdiri delil niteliğindeki yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına üstünlük tanınarak davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK" nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK" nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK. m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 11.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.