Esas No: 2020/4445
Karar No: 2022/701
Karar Tarihi: 27.01.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/4445 Esas 2022/701 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/4445 E. , 2022/701 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 22. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 05.07.2017 tarih ve 2014/382 E- 2017/428 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi'nce verilen 17.12.2019 tarih ve 2017/3287 E- 2019/2092 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili,müvekkili ile davalı arasında 09/04/2001 tarihinde doğalgaz alım satım sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 01/01/2001 tarihinde başlayacağını ve 31/12/2005 tarihinde sona ereceğinin düzenlendiğini, sözleşmenin Ek-1 maddesinde doğalgazın garanti özelliklerinin düzenlendiğini, her ne kadar Botaş'ın temin ettiği doğalgazdaki değişikliklere bağlı olarak bu özellikleri değiştirme hakkı aynı maddede düzenlenmiş ise de değiştirdiği yönünde müvekkiline bildirimde bulunmadığı ve bu üst ısıl değerlere göre doğalgaz temin edilmediği halde bu üst ısıl değerlerden doğalgaz temini yapılıyormuş gibi faturalandırmaya devam ettiğini, bu yönden müvekkilinin maddi zarara uğradığını, 02/05/2001 tarihli 24390 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 4646 sayılı Kanun ile Doğalgaz piyasasını düzenleme yetkisinin Enerji Piyasası düzenleme üst kurumuna verildiğini, Botaş'ın ve müvekkilinin uymak zorunda olduğu üst ısıl değerlerin "Doğalgaz dağıtım şirketlerinin perakende satışlarında fiili üst ısıl değerinin uygulanması hakkındaki tebliğ"de belirlendiğini, Botaş'ın bu tebliğe aykırı faturalandırma yaptığının anlaşıldığını, yaptıkları karşılaştırma neticesi ortaya çıkan bu farklılık sebebiyle müvekkilinin davalı idareye 29/03/2006 ve 24/06/2006 tarihli yazı ile müracaatta bulunduklarını, ancak bir netice alınamadığını, Botaş'ın mevzuata ve sözleşmeye aykırı uygulamaları sebebiyle müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek 764.453,53 TL'nin 22/06/2006 ihtarname tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle, davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili,davalının sözleşme ile taahhüt ettiği özelliklere uygun olarak gaz arzı sağladığını ve mevzuata uygun olarak fatura düzenlediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında 09/04/2001 tarihli 5 yıllık Doğalgaz Alım Satım Sözleşmesi imzalandığı, sözleşme başlangıç tarihinin 01/01/2001 tarihi olduğu, müşteri tarafından çekilen doğalgaz miktarının Botaş'a ait ölçüm istasyonunda ölçüldüğünü, davalının EPDK tarafından yayınlanan "Doğal Gazın Faturalandırılmaya Esas Satış Miktarının Tespiti ve Faturalandırılmasına İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ " 3. maddesine göre "Fiili Üst Değer"i ISO 6976 standardına uygun olarak gaz kromotograf vasıtasıyla ölçtüğü , davalının en hassas ölçüm şekli olan anlık hesaplama yöntemini kullandığı davalının fatura dönemlerine ilişkin hacimsel akış ağırlıklı ortalama üst ısıl değerini hesaplama yöntemini kullandığı, davalının sözleşme ile taahhüt ettiği üst ısıl değerine sahip doğal gazı temin ettiğinin anlaşıldığı,sözleşmenin "Fatura okunması sırasında bulunmayan müşterinin gelmemesinden dolayı hiç bir hak ve talepte bulunamayacağı" hususlarına davacı tarafın uymadığının belirlendiği,sözleşme şartlarına uyan davalı tarafa karşı açılan davada, davacının iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmamasına göre ve özellikle hükme esas alınan raporun oluşa ve dosya içeriğine uygun olmasına ve davalının alacağına esas fatura tahakkukunun sözleşme ve mevzuata uygun olduğunun belirlenmiş olmasına göre ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 27/01/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.