Esas No: 2020/6746
Karar No: 2022/690
Karar Tarihi: 27.01.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6746 Esas 2022/690 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/6746 E. , 2022/690 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 28.06.2018 tarih ve 2014/379 E- 2018/230 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 10.07.2020 tarih ve 2019/245 E- 2020/604 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 95/575, 2000/28477, 2005/43000, 138968, 2000/28477 sayılı ve “ETİ MEK", "PEY MEK", "MEK", "DİYET ETİ MEK" ibareli tanınmış markalar ile 2001/02649 numaralı "ETİ MEK" tasarımının sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “UNO PROMEK YÜKSEK PROTEİN DÜŞÜK KARBONHİDRAT” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı Türk Patent’e başvuruda bulunduğunu, 2012/107398 kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itirazın yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa müvekkillinin markaları ile davalı başvurusunun iltibas yaratma ihtimalinin bulunduğunu, tüketicilerin bu markayı, müvekkili şirketin seri markalarından birisi olarak algılayacağını, müvekkilinin "mek" markasını ihdas eden, meşhur ve maruf hale getiren gerçek hak sahibi konumunda olduğunu, davalı yanın kötüniyetli olarak hareket ettiğini, bu nedenle davaya konu kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek 2014-M-9889 sayılı YİDK kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkili marka başvurusundaki yalnızca tek bir hecenin davacı markasında yer aldığını, markaların görsel ve fonetik olarak benzer kabul edilemeyeceklerini, müvekkilinin "uno promek" ibareli ambalaj tasarımlarının TPE nezdinde 2012/08098 numarası ile tescilli olduğunu, davacının tanınmış markasının "eti" olduğunu, "mek" markalarının tanınmış olmadığını, Ekmek sözcüğünün bir ürün çeşidi olduğunu, "mek" ibaresinin davacı inhisarına verilmesi halinde ekmek sözcüğünün kullanılamaz konuma geleceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, başvuru kapsamındaki malların ve hizmetlerin, itiraza dayanak markaların kapsamındaki mal ve hizmetlerin aynı olduğu, dava konusu markadaki "PROMEK" ibaresindeki "MEK" ile 2005/43000 sayılı davacı markası olan "MEK" ibaresi aynı olup, genel görünüş, grafik öğeler, tipografik öğeler ve renk gibi grafik öğeler ve tasarımı yönünden farklı olduğu, somut uyuşmazlıkta "PROMEK" ibaresinin "UNO" markasının hemen altına gelecek şekilde konumlandığı, taraf markalarının aynı esas unsura sahip olduklarından bahsedilemeyeceği, görsel olarak, gerek yazım karakterleri, gerek renkler, gerek davalı markasında yer alan şekli unsurlar neticesinde birbirlerinden farklılaştıkları, sadece "MEK" ibarelerinin ortak olmasına bağlı olarak markalar arasında görsel bir benzeşmenin mevcut olduğundan bahsedilemeyeceği, markalar arasında bir yakınlaşmaya sebebiyet vermeyeceği, 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi kapsamında yapılan benzerlik değerlendirmesinde taraf markaları arasında iltibasa neden olabilecek mahiyette bir ilişkinin mevcut olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının "MEK" ibaresini, kendi markalarını oluşturma sürecinde “ekmek” kelimesini çağrıştırmak üzere “ETİ” üst markasına ekleyerek kullandığı bir ibare olduğu, zihinsel bir çaba ve yaratıcılık ile oluşturulmuş “mek” markasının, yoğun kullanım ve tanıtımla da ayırt edici niteliğinin güçlendiği, ayrıca başına başka ayırt edici ilaveler getirilerek seri markalar da oluşturulmuş bulunduğu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet "MEK" ve "ETİMEK" asıl unsurlu markaları arasında, 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile, Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen 28/06/2018 gün ve 2014/379 E. - 2018/230 K. sayılı kararının kaldırılmasına; davanın kabulü ile, TPMK YİDK'nın 2014-M-9889 sayılı kararının iptaline, davalı adına tescil edildiği anlaşılan dava konusu 2012/107398 sayılı “UNO PROMEK YÜKSEK PROTEİN DÜŞÜK KARBONHİDRAT” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Karar, davalı şirket vekili ve davalı TPMK vekilince temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı şirket vekili ve davalı TPMK vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, istekleri halinde aşağıda yazılı 28,10 TL harcın temyiz eden davalılara iadesine, 27/01/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.