Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/5917 Esas 2015/4167 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile mahkemesi sıfatıyla)

Taraflar arasındaki vesayet hukukuna ilişkin davada ... Sulh Hukuk Mahkemesi ile ... Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi tarafından ayrı ayrı görevsizlik kararları verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

Dava, 1998 doğumlu ... ile ..."ın evlilik dışı çocukları 01.01.2015 doğumlu ..."a, annesi ..."in yaşının küçük olması nedeniyle vasi atanması istemine ilişkindir.
... Sulh Hukuk Mahkemesince, küçüğün TMK 337/2. maddesi gereğince babanın velayeti altına alınması gerektiği ve bu görevin aile mahkemesinin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
... Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi tarafından ise, küçüğün menfaati gereği ivedi olarak kendisine bir vasi atanması gerektiği, vesayet davalarına bakma görevinin ise sulh hukuk mahkemelerine ait bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
Türk Medenî Kanununun 337. maddesinde "Ana ve baba evli değilse velâyet anaya aittir. Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velâyet kendisinden alınmışsa hâkim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velâyeti babaya verir." denilmekte olup, aynı Kanunun 404. maddesinde "Velâyet altında bulunmayan her küçük vesayet altına alınır. Görevlerini yaparlarken vesayeti gerektiren böyle bir hâlin varlığını öğrenen nüfus memurları, idarî makamlar, noterler ve mahkemeler, bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorundadırlar." hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde, evlilik dışı doğan 01.01.2015 doğumlu küçüğün, annesinin de yaşının küçük olması nedeniyle vasi atanmasının istendiği, küçüğe vasi atanması veya menfaatine göre velayetin babaya verilmesi hususunun tartışılması görevinin, vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesine ait olduğu, bu durumun aksini gösterir bir düzenlemenin TMK"nda yer almadığı, yine TMK"nın 411. maddesine göre vesayet işlerinde yetki küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine ait olup, söz konusu yetki kuralının kesin yetki mahiyetinde olduğu anlaşılmakla, davanın görevli ... Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 14/05/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.