15. Ceza Dairesi 2018/4223 E. , 2018/6370 K.
"İçtihat Metni"
Nitelikli dolandırıcılık ve 2860 sayılı Yardım Toplama Kanununa muhalefet suçlarından şüpheliler...l, ... İnci,...... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 09.03.2016 tarih ve 2015/9400-2016/1574 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Manavgat Sulh Ceza Hâkimliğinin 02.05.2016 tarih ve 2016/1257 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 18.06.2018 gün ve 94660652-105-07-7765-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.06.2018 gün ve 2018/56043 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet Savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı kanunun 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan kanunun 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan kanunun 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda, müştekinin şartlı bağış sözleşmesi kapsamında...Eğitim Vakfı yetkililerine üniversite kurma çalışmaları amacıyla vermiş olduğu senetlerden vadesi gelenleri üniversitenin kurulamamış olmasına rağmen ödemek durumunda kaldığı, bir kısım senetlerin iadesi için muhataplarına tebliğ edilen ihtarnameden sonuç alamadığı ve tahsil için bankaya teslim edilen bazı senetlerin ise vakıf tarafından şüpheli..."ya ciro edilmek suretiyle tahsil edildiği, vakıf yöneticilerinin üniversitenin kurulmayacağını bildikleri halde vakıf tüzel kişisinin aracı kullanılması neticesinde zarara uğratıldığı ve şüphelilerin aynı zamanda yardım toplama konusunda gerekli izinleri aldıklarını ispatlamaları gerektiğinden bahisle şikayetçi olması üzerine soruşturma işlemlerine başlanıldığı, soruşturma kapsamında şüphelilerin yetkilisi oldukları vakıf tarafından Uluslararası ...Bilim ve Teknoloji Üniversitesini kurmak üzere Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı"na yaptıkları başvurunun reddedildiğine dair belge ile vakfın ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 04.01.2016 tarihli bilirkişi raporunun incelendiği, tanzim edilen raporda ilgili vakfın resmen kurulmadan ve bağış alma hakkına sahip olmadan önceki tarihlerde, müştekiden senet ile bağış almasının ve alınan bu senetlerin vakfın ticari defterlerine, vakıf bağış geliri olarak kaydedilmemesinin, yine bu senetlerden bir kısmının şüphelilerden..."ya ciro edilmesinin ve senet bedellerinin ticari defterlerde şüphel...a"nın vakıftan olan alacağından mahsup edilmemesinin usulsüz görüldüğü anlaşılmakla, elde edilen tüm delillerin alanında uzman denetçi bilirkişilere tevdi edilmek suretiyle; yardım toplama faaliyetinin brüt gelirini, yardım toplama faaliyeti için yapılan gideri, yardım toplama faaliyeti sonunda sağlanan net geliri, bu gelirin amacı gerçekleştirmede yeterli olup olamayacağı konusundaki bilgiyi içeren raporun da temin edilmesi akabinde sonucuna göre dolandırıcılık suçu ve 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu"na muhalefet yönünden bir karar verilmesi gerekirken, yeterli bir soruşturma işlemi yapılmadan, keza dolandırıcılık suçuna ilişkin elde edilen delilleri değerlendirme vasıtalarından olan uzmanlık raporuna itibar edip etmeme hususunda takdir ve değerlendirme hakkının mahkemesine haiz bulunduğu gözetilmeden ve elde edilen bütün deliller hakkında genel bir değerlendirme yapılmadan şüphelilere atılı suçların yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, ortada 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan kanunun 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapılmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Manavgat Sulh Ceza Hâkimliğinin 02.05.2016 tarih ve 2016/1257 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 08.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.