12. Ceza Dairesi Esas No: 2015/14907 Karar No: 2016/12429 Karar Tarihi: 03.11.2016
a Sürüklenen Çocuk - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/14907 Esas 2016/12429 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2015/14907 E. , 2016/12429 K. "İçtihat Metni"
YARGITAY 12. Ceza Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN; Mahkemesi : Sivaslı Asliye Ceza Mahkemesi Karar Tarihi : 10.09.2014 Numarası : 2014/181 - 2014/67 Suça Sürüklenen Çocuk : ... Katılan : ... Suç : Taksirle Yaralama Suç Tarihi : 09.03.2013 Hüküm : TCK"nın 31/2. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına, 5395 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince velisine teslimine Temyiz Eden : Katılan Vekili Tebliğnamedeki düşünce : BOZMA
Taksirle yaralama suçundan suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nın 31/2 maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 5. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuğun velisine teslimine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 5, 9 ve 14. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, yaptırım yerine uygulanan velisine teslimine tedbirine hükmedilebilmesi suçun sübutuna bağlı olup, hükmün temyiz edilebilir ve aynı Kanunun 14. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi bulunmadığı belirlenerek yapılan incelemede: 1-Dosyada mevcut 06.11.2013 tarihli psikolog tarafından düzenlenen sosyal inceleme raporunda, suça sürüklenen çocuğun algı-muhakeme yeteneğinin ve fiziksel gelişiminin takvim yaşıyla uyumlu olduğu belirtilmiş olmakla birlikte, soruşturma aşamasında alınan Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı"nın 26.04.2013 tarihli raporunda; suça sürüklenen çocuğun zihinsel bedensel ve ruhsal gelişiminin yaşına göre normal ve 09.03.2013 tarihi itibariyle taksirle yaralama fiilinin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilecek durumda olduğunun, ancak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olduğunun belirtilmesi karşısında, davranışlarını yönlendirme yeteneği yeterince gelişmemiş olan suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nın 31/2. maddesi hükümlerinin tatbikine ilişkin mahkemenin kabul ve takdirinde isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma öneren 1 numaralı görüşe; 2-Soruşturma ve kovuşturma evrelerinde sanıkla birlikte savunma yapan, düzenlenen iddianame ve sosyal inceleme raporundan haberdar olarak bunlara karşı kovuşturma evresinde açıkça savunmalarını dile getiren suça sürüklenen çocuk müdafiinin, son duruşmada iddia makamı tarafından sunulan esas hakkındaki mütalaadan sonra esas hakkındaki savunması sorulmamış ise de, iddia makamının mütalaasının iddianamede talep edildiği ve mahkemece hükmolunduğu şekilde suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nın 31/2. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına ve 5395 sayılı Kanun"un 5. maddesi gereğince hakkında koruma tedbirlerinin uygulanmasına karar verilmesi isteminden ibaret olduğu, mütalaada suça sürüklenen çocuğa yönelik olarak iddianamede belirtilen hususlardan farklı talepte bulunulmadığı, nitekim suça sürüklenen çocuk müdafinin hükme yönelik herhangi bir temyiz isteminin de bulunmadığı anlaşılmakla, savunma hakkının kısıtlandığını ifade eden tebliğnamedeki 2. numaralı görüşlere iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin, mahkumiyet hükmü kurulması ve koruyucu tedbirlere hükmolunması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA; 03.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.