
Esas No: 2015/12017
Karar No: 2018/6368
Karar Tarihi: 08.10.2018
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/12017 Esas 2018/6368 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat (her iki sanık için)
Dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler; katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ..."ın, sebze-meyve komisyoncusu olan katılan ..."ya giderek bu yıl ürüteceği sebzeyi pazarlaması için kendisine getirmek istediğini, ancak üretim için tarla kiralaması gerektiğini, bu amaçla diğer sanık ... ile konuştuğunu, ..."ın tarlasını 18.000 TL karşılığında kiraya vermeyi kabul edip bunun için çek istediğini söylediği, bunun üzerine ..."ın ..."ı telefon ile arayıp sorduğunda ..."in kendisinden tarla kiralamak istediğini ve ..."e tarla kiralayacağını söylediği; bunun üzerine katılan ..."ın sanık ... ile "protokoldür" başlıklı belgeyi düzenledikleri; protokol gereğince 9.000"er TL"lik iki adet çeki katılanın sanık ..."e verdiği, ayrıca fideciye sanık ..."in ekimde kullanması amacıyla 4.000 TL fide parası ödediği, hasat zamanı mallar gelmeyince katılanın araştırma yaptığı, ..."in ..."tan yer kiralamadığını ve ekim yapmadığını öğrendiği, sanıkların bu şekilde katılanı dolandırdıklarının iddia edildiği olayda;
1-Sanık ... hakkında yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın savunması, katılanın ve tanıkların beyanları ile dosya kapsamından sanığın atılı suçları işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, net ve somut delil bulunmaması nedeniyle verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin atılı suçun sübut bulduğuna ilişkin temyiz itirazının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında yapılan temyiz talebinin incelenmesinde
Sanık ..."ın savunmasında: katılana önceki yıllarda ürettiği ürünleri pazarlaması için vermesinden dolayı alacaklı kaldığını, katılanın iki adet 9.000 TL lik çekleri bu nedenle verdiğini savunması, katılanın ise aşamalarda ki anlatımlarında: sanık ..."in tarla kiralayıp yetiştireceği sebzeyi pazarlaması için kendisine vermeyi taahhüt ettiğini, tarlayı kiralaması için çekleri ona verdiğini, bu anlaşmayı "protokoldür" başlıklı belge ile yazılı hale getirdiklerini iddia etmesi; sanık ..."in savunmasında bu anlaşmadan hiç bahsetmediği gibi, çekleri katılandan alma gerekçesini bambaşka olaya bağladığı, yargılama aşamasında da sanığa bu protokol ve altında ki kendi adına atfen atılı
imzaya karşı bir şey sorulmamış olması hususları göz önüne alınarak, gerçeğin hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkartılması için, dosyada örneği olan protokolün sanık ..."e gösterilerek ismi altında ki imzanın kendisine ait olup olmadığı sorularak, gerektiğinde bu konuda imza incelemesi ile bilirkişi raporu da aldırılması ile sanığın söz konusu protokoldeki imzasını kabul etmesi veyan buna ilişkin rapor bulunması halinde sanığın eyleminin 6763 sayılı Kanun ile uzlaşma kapsamına alınan TCK"nın 157/1. maddesinde belirtilen basit dolandırıcılık suçunu oluşturacağı dikkate alınarak toplanan delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tespiti gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.