16. Hukuk Dairesi 2014/14118 E. , 2015/2482 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ..... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 188 ada 2 ve 127 ada 1 parsel sayılı 78.768,14, 9.008,77 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla ... ve ... adına, 177 ada 235 ve 238 parsel sayılı 9.698,83 ve 10.622,63 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., satın alma, irsen intikal, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli temyize konu 127 ada, 1 ve 188 ada, 2 parselde kayıtlı taşınmazların davalılar adına tapu kayıtlarının iptaline, 1/2 oranında davacı adına kaydına, davacı adına terk tesciline, kalan 1/2 oranın ise olduğu gibi bırakılmasına, temyize konu çekişmeli 177 ada, 238-235 nolu parselde kayıtlı taşınmazların ... adına kaydının iptaline, davacı adına kaydına, davacılar adına terk ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece temyize konu taşınmazlar üzerinde davalı ..."ın zilyetliğinin bulunmadığı, davalı ..."ın davayı kabul ettiği, davacı tarafından ibraz edilen 1960 tarihli senedin sahteliğinin kanıtlanamadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmak için yeterli değildir. Keşifte dinlenen yerel bilirkişilerin zilyetlik hususunda ayrıntılı bilgileri bulunmadığı gibi, tanık beyanlarının da yetersiz olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahalli bilirkişi ve davalı tanık beyanları ile davacı tanıklarının beyanları da birbiri ile çelişkilidir. Dolayısıyla zilyetlik hususu yeterince açıklığa kavuşturulmamış, beyanlar arasındaki çelişki de giderilmemiştir. Doğru sonuca varabilmek için mahallinde mahalli bilirkişiler ve HMK 31. maddesi uyarınca Hakimin taraflara gerektiğinde yeni tanık bildirme hakkının hatırlatılması suretiyle tarafların bildireceği zilyetlik tanıkları hazır olduğu halde yeniden keşif yapılarak, temyize konu taşınmazların evveliyatında kime ait olduğu, üzerindeki zilyetliğin kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle sürdürüldüğü kesin olarak belirlenmeli, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkiler giderilmeye çalışılmalı, çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyanlara neden üstünlük tanındığı kararda tartışılıp gerekçelendirilmeli, 1960 tarihli satış senedindeki satıcı ile davalı ... arasındaki ırsi ilişki tam olarak açıklığa kavuşturulmalı, ırsi ilişki saptandığı takdirde zilyetliğin devredilip devredilmediği belirlenmelidir. Mahkemece bu şekilde bir araştırma yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmiş olması isabetsiz olduğu gibi, çekişmeli 127 ada 1 parsel ve 188 ada 2 parsel sayılı taşınmazlarda tespit maliklerinden davalı ..."ın davayı kabul beyanı nazara alınmaksızın kurulan hüküm de infazda karışıklığa sebebiyet vereceğinden bu yönüyle infazı kabil değildir. Bu nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine,
19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.