Esas No: 2020/7929
Karar No: 2022/712
Karar Tarihi: 27.01.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7929 Esas 2022/712 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/7929 E. , 2022/712 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 02.07.2020 tarih ve 2020/127 E. - 2020/182 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... vekili tarafından duruşmalı, davalı TPMK vekilince duruşmasız olarak istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 2002/21178, 174119 sayılı ve "GO-LOGISTICS GLOBAL OPERATIONS LOCAL SOLUTIONS+şekil", "GO A C.OZDEMİR COMPANY GO ULUSLARARASI NAKLİYAT SERVİS VE TİC. A.Ş." ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “DO to GO+şekil” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TPMK’ya başvuruda bulunduğunu, 2016/51878 kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığı'na itirazda bulunulduğunu, ancak itirazın yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa markaların arasında iltibasın mevcut olduğunu ileri sürerek 2017-M-3990 sayılı YİDK kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Kurum vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
İlk derece mahkemesince davanın reddine ilişkin verilen kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20 Hukuk Dairesi'nin 10.05.2019 tarihli ve 2018/1111 esas ve 2019/529 karar sayılı ilamıyla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş olup, kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesinin üzerine, Dairemizin 10.02.2020 tarih ve 2019/3017 esas ve 2020/1158 karar sayılı ilamıyla davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün bozulmasına ve dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılamanın sonucunda, dava konusu marka ile davacının adına tescilli markalarının ana unsurları, tescil edildikleri mal ve hizmet sınıfları ile mal ve hizmetlerin değerlendirilmesi sonucunda dava konusu markanın davacı markaları ile 556 sayılı KHK'nın 8/1-b bendi uyarınca iltibas tehlikesi yol açacak derecede benzer olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, TPMK YİDK’nın 2017-M-3990 sayılı kararının iptaline, 2016/51878 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karar, davalı TPMK vekili ve davalı şahısların vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 28,10 TL harcın temyiz eden davalılara iadesine, 27/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.