Esas No: 2020/6411
Karar No: 2022/684
Karar Tarihi: 27.01.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6411 Esas 2022/684 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, miras yoluyla davalı şirkete hissedar olduklarını ancak şirket yöneticisi tarafından kâr payı dağıtılmadığını ve şirketin işleyişi hakkında bilgi verilmediğini ileri sürerek şirketin mali durumunun tespiti, kâr payının tahsili, usulüne uygun olmayan genel kurul kararlarının iptali, denetçi atanması ve kayyım tayini istemiyle dava açmışlardır. İlk derece mahkemesi, davaları usulden reddetmiştir. Davacılar vekili, karara istinaf etmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi, istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Yargıtay, Bölge Adliye Mahkemesi kararını onamıştır.
İlgili Kanun Maddeleri:
- Türk Ticaret Kanunu'nun 437. maddesi: Genel Kurul Toplantısıyla Bilgilendirme
- Türk Ticaret Kanunu'nun 6102 sayılı Kanun'la değiştirilen 437. maddesi: Bilgilendirme
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114. maddesi: Usulden Red
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 115. maddesi: Islah Hakkı
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/b-1 maddesi: İstinafın Esastan Reddi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1. maddesi: Temyiz İsteminin Reddi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 372. maddesi: İşlem Yapılması İçin Dosyanın İlk Derece Mahkemesine Gönderilmesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 9. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 13.07.2018 tarih ve 2017/249 E- 2018/567 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi'nce verilen 09.06.2020 tarih ve 2018/1607 E- 2020/431 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davacıların 30/01/2010 yılında kök murisleri ...'ın ölümü ile mirasçı olarak davalı şirkete hissedar olduklarını, hissedar oldukları halde şirket yöneticisi ...'ın şirketin işleyişi, kâr ve zarar durumu ile ilgili davacı hissedarlara bilgi vermediğini, kâr payı dağıtmadığını, bu nedenle davacılar tarafından ihtarname gönderildiğini, 13/04/2012 tarihinde yapılacak olan olağan genel kurul toplantısı öncesi incelenmek üzere bilanço gelir gider hesaplarının, faaliyet raporunun, denetim raporunun taraflarına gönderilmesini istediklerini ancak gönderilmediğini, şirketin en son 03/06/2016 tarihinde yapılan genel kuruluna davacı hissedarların katıldığını, ancak şirket defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılması için izin verilmediğini ileri sürerek, davalı şirketin aktif ve pasifinde yer alan mal varlığı değerlerinin tek tek belirlenerek şirketin 2016 yılı dahil dava tarihine kadar mali durumunun tespitine, 2016 yılı kâr payından ileride artırılmak üzere 500,00.TL'nin tahakkuk ettiği tarihten itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline, bakiyesinin tespitine, önceki dönemler için usulüne uygun yapılmayan olağan genel kurullarında alınan "kâr dağıtılmamasına" dair kararların iptali ile müvekkillerinin hak kazandıkları tarih itibariyle hakları olan dağıtılmamış kâr paylarının doğduğu tarihten itibaren en yüksek faizi ile taraflarına ödenmesine, davalı şirketin usulüne uygun yöneltilmediğinin kuvvetli emareleri olması hasebiyle dava tarihinden öncesi için uygun görülecek bir denetçi sonrası için bir kayyum atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların hiçbir mesneti olmayan isnatlarda bulunduklarını, Aktaşlar Ltd. Şti.' nin tüm genel kurallarının 6102 sayılı TTK'nun ilgili hükümlerine uygun bir şekilde gerçekleştirildiğini, TTK'nun 437. maddesi hükümlerine uygun hareket edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacıların bu davayı açmadan önce TTK'nun 437. maddesinde öngörüldüğü üzere genel kurulda yönetim kurulundan şirketin işleri hususunda ve denetçiden denetimin yapılma şekli ve sonuçları hakkında bilgi istediklerine ve bu taleplerinin reddedildiğine ve sonrasında yasal süresi içerisinde mahkemeye başvuruda bulunduklarına dair delil sunmadıkları, davacıların öncelikle şirketin mali durumu ve işleri hakkında genel kurulda bilgi edinmek için başvurması, başvurusunun sonuçsuz kalması halinde mahkemeye başvurarak bilgi alma talebinde bulunması gerekmesine rağmen, bu usulü hükümler uygulanmadan dava açıktıkları, şirketin mal varlığı değerlerinin belirlenerek dava açılma tarihine kadar mali durumunun tespitine dair davasının usulden reddinin gerektiği, usulüne uygun yapılmayan genel kurullarda alınan kâr dağıtılmasına dair kararların iptali ve davacıların hak ettiği ileri sürülen dağıtılmamış kâr paylarının tespit edilerek davacılara verilmesi talebi yönünden ise, davada davacının hangi genel kurulun hangi sebeple geçersiz olduğunu belirleyerek eda davası açma imkanı mevcut iken tespit davası açmasında hukuki yararın olmadığı, genel kurul iptali davalarının da süreye tabi davalardan olması ve istenen kâr payının hangi yıl ve döneme ilişkin olduğununda dava dilekçesinde açıkça belirtilmesinin zorunlu olması nazara alınarak bu talebin de usulden reddinin gerektiği, şirkete denetçi atanması talebi yönünden, mahkemeden denetçi atanmasının istenebilmesi için öncelikle genel kurula başvurularak talepte bulunulması gerektiği, denetçi isteyen tarafın genel kurulda verilen kabul ya da red kararına göre asliye ticaret mahkemesine başvuracağı, davacının bu prosedüre uymadan dava açtığı, bu talep yönünden de usulden reddinin gerektiği, şirkete kayyım atanması talebi yönünden, davalı şirketin organsız kaldığına ya da yönetiminin başka yoldan sağlanamadığına dair delil de mevcut olmadığı gerekçesiyle davacının kayyum tayini isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle dava konusu şirketin mal varlığı değerlerinin belirlenerek dava açılma tarihine kadar mali durumunun tespitine dair davanın HMK'nun 114 ve 115. maddeleri gereğince usulden reddine, usulüne uygun yapılmadığı ileri sürülen genel kurullarda alınan kâr dağıtılmamasına dair kararların iptaline ve davacının hak ettiği ileri sürülen dağıtılmamış kâr paylarının tespit edilerek davacıya verilmesine dair davanın HMK'nun 114 ve 115. maddeleri gereğince usulden reddine, dava konusu şirkete denetçi atanmasına dair davanın HMK'nun 114 ve 115. maddeleri gereğince usulden reddine dava konusu şirkete kayyım atanmasına dair davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacılar vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacılar vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 27/01/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.