Esas No: 2020/6858
Karar No: 2022/679
Karar Tarihi: 27.01.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6858 Esas 2022/679 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/6858 E. , 2022/679 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 17.01.2018 gün ve 2015/109 - 2018/35 sayılı kararı onayan Daire'nin 06.07.2020 gün ve 2020/1001 - 2020/3456 sayılı kararı aleyhinde davacılar-karşı davalılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı-karşı davalılar vekili, müvekkillerinin Irak'a mercimek ve fasulye ihraç ettiğini, davalı ile aralarında 06/04/2006 tarihli taşıma sözleşmesi yapıldığını, emtianın davalının araçları ile Bağdat/Irak ve diğer şehirlere taşındığını, taşıma işleminin tamamlanmasından sonra yükün alıcısı ile yapılan mutabakatta 195.250 Kg mercimek ile 70.000 Kg fasulyenin noksan olduğunun beyan edildiğini, araştırma neticesinde davalı taşıma firmasına tam olarak teslim edilen mercimek için dava konusu edilen miktarı kadar sahte teslim belgesi ibraz ettiğini, bu durumun Bağdat Büyükelçiliği Konsolosluk Şubesi ve Noter tasdikli resmi belge olan Irak Ticaret Bakanlığı'nın 23/11/2007 tarihli yazısı ile tespit edildiğini, davalının ağır kusur ve hileli işlemde bulunduğunu, ayrıca davalı taşıyıcıya gümrük beyannameleri ile teslim edilen fasulye emtiasının da noksan teslim edildiğini, şimdilik Irak'taki alıcısına teslim edilmeyen 70.000 Kg emtianın davalı şirketin zimmetinde kaldığını, bu emtiaların parasal değerinin belirlenmesi için İskenderun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/31 D.iş sayılı dosyası ile tespit ve tedbir talep edildiğini, taşıma belgeleri, gümrük kayıtları ve ticari kayıtlar üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ve 19/06/2008 tarihli mahkeme kararına göre davalı taşıyıcı firmaya teslim edilen emtiadan 195.250 Kg mercimek ile 1.176.327 Kg fasulyenin Irak'taki alıcısına teslim edilmediğinin belirlendiğini, davalının noksan teslimden dolayı TTK'nın 781 maddesine göre sorumlu olup, TTK'nın 786/son maddesi gereği sahte belge tanzim ederek hileli işlem yaptığından ağır kusurlu olduğunu, gümrük beyannameleri ve tespit raporunda görüldüğü gibi mercimeğin ton fiyatının 650 USD, fasulyenin ton fiyatının 787,50 USD olduğunu, 195.250 Kg mercimek ile 70.000 Kg fasulyenin bedelini talep ettiklerini, bu miktarın toplam 182.037,50 USD olduğunu, ayrıca teslim edilmeyen toplam 265.250 Kg emtia için sözleşmede ton başına 87 USD nakliye ücreti ödendiğinden teslim edilmeyen mal bedeline göre ödenen 23.076,50 USD nakliye ücreti ile birlikte toplam 205.114,25 USD olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 205.114,25 USD’nin dava tarihinden itibaren Devlet Bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle fiili ödeme günü Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı olarak davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiş, karşı davasında, 104.547 USD navlun alacağının faizi ile fiili ödeme gününde Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı TL olarak tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamına uyularak alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, asıl ve karşı davanın reddine dair verilen kararın asıl davada davacılar-karşı davada davalılar vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Asıl davada davacılar-karşı davada davalılar, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Asıl dava, taşıma sözleşmesine dayalı tazminat ve teslim edilmeyen mal bedeline göre ödenen nakliye ücretinin istirdadı istemine ilişkindir.
Mahkemece 04.07.2013 tarihli ilk kararda asıl davada davacıların dava dışı Irak Ticaret Bakanlığı ile mercimek ve fasulye emtiası satımı konusunda anlaştıkları, satımın CİF satış şeklinde olduğu, CİF satımlarda mal bedeli peşin ödendiğinden, asıl davada davacıların peşin alınan bedelin eksik tesliminden dolayı dava dışı alıcı Irak Ticaret Bakanlığı tarafından geri istendiği ve bu talep üzerine iade ödemesi yaptıkları ya da yargılamanın olduğuna dair bir belge, bilgi sunulmadığından asıl davanın reddine karar verilmiş ve Dairemizin 27.11.2014 tarihli ilamı ile somut olayda asıl davada davacı satıcıların mal bedelini henüz almadıklarını, satışın vesaik mukabili yapıldığını, Irak ülkesindeki durum nedeniyle Irak’ta bulunan muhabir bankanın mal bedelini mallar teslim edildikten sonra Irak’ta bulunan temsilcisine ödeyeceğini iddia ettiği ve dava konusu eksik teslim edilen mal bedelinin tahsil edilmediğini belirttiği, dosyada bulunan satım konusu mallara ait faturalarda da teslim şeklinin CİF, ödeme şeklinin ise vesaik mukabili olduğunun yazılı olduğu, buna göre davacının satım bedelini peşin aldığının kabulünün doğru olmadığı, mal bedelinin davacı satıcılar tarafından tahsil edilip edilmediğinin belirlenmesi gerektiğine işaret edilerek asıl davanın davacılar yararına bozulmasına karar verilmiştir. Söz konusu ilama karşı karar düzeltme isteminde bulunulmamıştır.
CMR Konvansiyonu’nun 17.1 maddesi, taşıyıcının eşyayı teslim aldığı andan, teslim ettiği ana kadar geçen zaman aralığında meydana gelecek ziya ve hasardan sorumlu olduğunu düzenlemektedir. Bu durumda asıl davada davalı taşıyanın kendisine teslim edilen yükün alıcısına teslim edildiğini uygun delillerle ispatlaması gerekir. Davalı taşıyan özellikle mercimek yükü bakımından teslimin gerçekleştiğini ancak alıcı tarafından yapılan muayene sonucunda bir kısım emtianın kabul edilmeyerek iade prosedürünün başlatıldığını savunarak buna ilişkin Irak makamlarınca tutulduğunu ileri sürdüğü CMR belgeleri ve üzerindeki şerhler ile Irak depo görevlilerince düzenlendiğini iddia ettiği belgeye dayanmıştır.
Mahkemece yapılan araştırma sonucu Irak resmi makamlarından alınan yazı uyarınca söz konusu teslim ve bir kısım mercimek ürününün ayıplı olması nedeniyle teslim alınmadığı yönündeki şerhlerin sahte olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, asıl davada davalı taşıyanın kendisince taşınmak üzere teslim alınan malın alıcısına usulü dairesinde teslim edildiğini ve mal bedelinin ödendiğini uygun delilerle ispatlayamadığı kabul edilerek CMR Konvansiyonu’nun 17, 21, 23 ve 29. maddeleri nazara alınmak suretiyle davalı taşıyanın sorumluluğu değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmek gerekirken asıl davada yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediğinden asıl davada davacılar vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulüyle Dairemizin 06.07.2020 tarih 2020/1001 Esas, 2020/3456 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak açıklanan gerekçeyle mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl davada davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 06.07.2020 tarih 2020/1001 Esas, 2020/3456 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harçlarının isteği halinde karar düzeltme isteyen davacılar-karşı davalılara iadesine, 27/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.