Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm mahalli Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya içeriğine göre, temyize gelmeyen sanık ..."un sevk ve idaresindeki traktör ile cadde üzerinde seyirle ışıksız 4 yönlü kavşak mahallinde sola dönüş yapmak istediği sırada, aracının sağ arkası ile karşı yönden gelen sanık ... idaresindeki motosikletin önü ile çarpışması şeklinde meydana gelen olayda, alkolsüz olduğu anlaşılan sanık ... hakkında yetersiz ehliyetli araç kullanmak suretiyle trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan, sanık ... hakkında ise sanık ..."ya yönelik taksirle yaralama suçundan kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonundan sanık ..."nun şikayetinden vazgeçmesi sebebiyle sanık ... hakkında taksirle yaralama suçundan düşme kararı verildiği, sanık ..."nun ise trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmış ise de, kazanın, sanık ..."un sola dönüş kurallarına uymamasından, sanık ..."nun ise kavşağa yaklaşırken hızını azaltmamasından kaynaklandığı dikkate alınarak, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun kasten işlenen suçlardan olması ve atılı suçun taksirle işlenmesi nedeniyle yasal unsurları oluşmadığından, sanık ..."nun beraatine karar verilmesi gerekirken, oluşa ve dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçelere dayanılarak yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması, Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA; 03.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.