(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/36292 E. , 2020/8906 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ: ... 2. İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... Eğitim İnş. Taah. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. ile ... İnş. Eğit. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, 06.09.2005 tarihinde ...İlkokulunda sınıf öğretmeni olarak çalışmaya başladığını, ... Ltd. Şti."nin özel okul olan işyerini davalı ... Ltd. Şti. ve diğer davalı ... Dersaneleri Ltd.Şti’ne devrettiğini, 2005 yılından bugüne kadar yönetim birden fazla el değiştirmesine rağmen eğitim ve öğretim faaliyetinin aralıksız devam ettiğini, 2013-2014 eğitim öğretim yılı için davalılardan ... Ltd Şti ile sözleşme imzaladığını ancak eğitim yılının başlamasında iki hafta sonra öğrenci sayısının azlığından dolayı 27.09.2013 tarihinde haksız olarak iş aktinin feshedildiğini beyanla, kıdem tazminatı ,ek ders ücreti, bakiye süre ücret alacağı ile bir kısım diğer işçilik ücret alacaklarını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... İnşaat Eğitim Gıda San ve Tic. Ltd. Şti. ve ... Özel Eğitim Kurumları İnş.Taah. Ltd. Şti vekilleri, husumet ve zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalılardan ... Özel Eğitim İnş. Taah. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. ile ... İnş. Eğit. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Taraflar arasında davalı şirketler arasındaki ilişkinin belirlenmesi ve bu ilişkinin dava konusu alacaklara etkisi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta davacı 06.09.2005 tarihinden 27.09.2013 tarihine kadar Özel ... İlkokulunda sınıf öğretmeni olarak çalıştığını, davalı ... Ltd. Şti."nin bu kurumu diğer davalı şirketlere devrettiğini ileri sürmüş olup, Mahkemece; davalı şirketlerin ortaklarının aynı olması, davacının aynı ünvanlı okulda, aynı adreste aynı işi yapmasının göz önünde bulundurulduğu gerekçe gösterilerek, aralarında organik bağ olduğu, bu nedenle davalıların alacaklardan müştereken ve müteselsilen sorumlu bulundukları kabulüyle hüküm kurulmuştur. Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu hizmet döküm cetveli ve iş sözleşmelerine göre; 06.09.2005-20.06.2006 tarihleri arasında ... sicil nolu ... İnş. Eğt. Ltd. Şti; 04.09.2006-31.01.2007-... sicil nolu ... İnş. Eğt. Ltd. Şti.; 01.02.2007-11.04.2012-...sicil nolu Can ... Dershaneleri Özel Eğitim İnş. Ltd. Şti; 12.04.2012-19.05.2013-... sicil nolu ... Özel Eğitim Ltd Şti; 07.05.2013-16.09.2013-... sicil nolu ... İnş. Eğt. Ltd. Şti. nezdinde hizmeti görülen davacının işvereni olan davalı şirketler arasında organik bağ bulunduğu hususunun kabulü için dosya kapsamına göre yeterince araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Dosyaya gelen ... Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre; davalı ... Dershaneleri Özel Eğitim İnş. Ltd. Şti’nin ortakları ... ve ... olup, ... Özel Eğitim Ltd Şti ortakları ise ... ve ... olduğu anlaşılmış, ... İnş. Eğt. Ltd. Şti’nin Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına dosya içeriğinde rastlanmamış olmakla birlikte, avukatlarına verilen vekaletnameye göre şirket yetkilisinin ... olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte dosya içeriğinde yer alan bilgiler doğrultusunda ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/1077 esas sayılı dosyasına kayıtlı olarak davalı özel okul işyerinin devrinin muvazaaya dayalı olduğu yönünde açılmış bir davanın mevcut olduğu ve dava neticesinde ;19/01/2007 tarihinde ... ile ... Dershaneleri Ltd. Şti arasında yapılan ‘’Özel ... Koleji İlköğretim Okulu, Lisesi, Akşam Lisesi ve Anaokulunun işletme hakkının devrine ilişkin sözleşmenin’’ iptaline yönelik olarak 21/03/2013 tarihinde karar verildiği anlaşılmaktadır.Buna göre söz konusu ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/1077 esas sayılı dosyasından verilen kararın kesinleşip kesinleşmediği hususu da gözetilerek; tüm dosya kapsamına göre davalılar arasındaki ilişkinin niteliğinin belirlenmesi, davacının alacaklarından müteselsil şekilde sorumlu tutulabilip tutulamayacakları hususunun etraflıca değerlendirilerek karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
2-Davacının bakiye süre ücretine hak kazanıp kazanmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Bakiye süre ücretinin hukuki dayanağını oluşturan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 438/1. maddesinde, "İşveren, haklı sebep olmaksızın hizmet sözleşmesini derhâl feshederse işçi, belirsiz süreli sözleşmelerde fesih bildirim süresine; belirli süreli sözleşmelerde ise, sözleşme süresine uyulmaması durumunda, bu sürelere uyulmuş olsaydı kazanabileceği miktarı, tazminat olarak isteyebilir."6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 438/2. maddesine göre; "Belirli süreli hizmet sözleşmesinde işçinin hizmet sözleşmesinin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelir, tazminattan indirilir." şeklinde düzenlenmeye yer verilmiştir.Somut olayda, davacı sınıf öğretmeni olarak 5580 sayılı Kanun kapsamında belirli süreli iş sözleşmeleri ile istihdam edilmiştir. 26.06.2013 tarihli son sözleşmede davacının 08.07.2013 ile 08.07.2014 tarihleri aralığında çalışacağı belirtilmiş olmasına karşın, 27.09.2013 tarihine dek çalışmasını sürdürdürdükten sonra iş akdi işveren tarafından haklı nedene dayalı olmaksızın feshedilmiştir. Mahkemece hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda davacıya 27.09.2013 ile 08.07.2014 tarih aralığında ödenmesi gereken bakiye süre ücret alacağı hesabı yapılmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, 438/2. maddesi uyarınca; işçinin iş görme edimini yerine getirememesi halinde yapmaktan kurtulduğu giderler ile başka bir işi yaparak kazandığı veya kasten kaçındığı yararlarının indirileceği de hükme bağlanmıştır.Buna göre, davacının bakiye süre ücret alacağına hak kazandığı yönünde yerinde değerlendirme yapılmış ise de, söz konusu alacak yönünden indirim hususunun değerlendirilmemesi isabetsiz olmuştur. Bu konuda gerekli araştırmaya gidilmeli, işçinin sözleşmenin feshinden sonraki dönem içinde yapmaktan kurtulduğu giderler, çalışmamaktan kaynaklı tasarruflar, başka bir işten gelir elde edip etmediği ya da iş arayıp aramadığı ve diğer çalışma imkanları araştırılarak sonucuna göre indirim yapılmalıdır.Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Davacının ek ders ücreti alacağının bulunup bulunmadığı hususunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.Mahkemece karara dayanak alınan bilirkişi raporunda,davacının tanık anlatımları dikkate alınarak haftada 42 saat derse girdiği, oysa davacının sözleşmesinde aylık 30 saatlik ders üzerinden anlaşıldığı gerekçesiyle, aylık 12 saat ek ders ücretine hak kazandığı tespitiyle hesaplama yapılmıştır. Ancak dosyaya davacı tarafça delil olarak sunulu ders defterinde beden dersi, görsel sanatlar ve yabancı dil derslerinin sınıf öğretmeni olan davacı tarafından doldurulmamış olduğu görülmekle, söz konusu derslere davacının girmeyip, branş öğretmenlerinin girdiği izlenimi uyanmaktadır.Buna göre salt tanık beyanları ile değerlendirme yapılması yetreli bulunmayıp, İl Milli Eğitim Müdürlüğünden davacının haftalık ders programı istenilerek, davacının sınıf öğretmeni olarak girdiği haftalık ders saaatinin usulünce tespit edilerek alacak hakkında yeniden karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla,yazılı gerekçeyle karar verilmesi isabetsiz bulunup bir diğer bozma nedeni teşkil etmektedir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 07.07.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.