
Esas No: 2020/11009
Karar No: 2021/431
Karar Tarihi: 25.01.2021
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/11009 Esas 2021/431 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin ve senetlerin iadesi, menfi tespit, icra takibinin iptali istemine ilişkin olarak açılan davada ... 6. Tüketici Mahkemesi ve ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin ve senetlerin iadesi, menfi tespit, icra takibinin iptali istemine ilişkindir.
... 6. Tüketici Mahkemesince, taraflar arasındaki sözleşmenin feshedilmesi davacı adına olan tapu kayıtlarının da değiştirilmesine yol açacağı ve bu sebeple dava konusu taşınmazın aynına ilişkin olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
... 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla ) Mahkemesince, dava dilekçesinde taşınmazın aynına ilişkin bir talep bulunmadığı, davalı tarafça yasal süresinde ve yöntemine uygun şekilde yapılmış yetkisizlik itirazının olmadığı, davanın hukuki niteliği gereği kesin yetki kuralı teşkil etmeyen ve yetki itirazı bulunmadığı halde mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemeyeceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
Devre Mülk Hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır. Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun Tüketici Mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73/5. maddesinde tüketici davalarının tüketicinin yerleşim yerinin bağlı bulunduğu mahkemelerde de açılabileceği hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda, dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin ve senetlerin iadesi, menfi tespit, icra takibinin iptali istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan ... 6. Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nun 21 ve 22. Maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince ... 6. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25/01/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.