20. Hukuk Dairesi 2014/10434 E. , 2015/4156 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
... İlçesi, ... Köyü 17 parsel sayılı 1937,305 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle davalı ... adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı ..., 09.03.2011 tarihli dava dilekçesi ile, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı ve orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla tapusunun iptali ile orman niteliğiyle adına tescili ve davalının elatmasının önlenmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Yörede, 06/12/1982 - 04/01/1983 tarihleri arasında ilân edilen arazi kadastrosu ve 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 21/04/2008 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına göre; davacı vekilinin mahkemeye verdiği 01.06.2012 havale tarihli dilekçesinde, "" Görülmekte olan davadan ...nün 25/10/2011 tarih ve 103 sayılı olurları ile vazgeçildiğini"" ifadesi yer almaktadır.
Mahkemece, davacının davasının feragat nedeniyle reddine, harç ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
Davacı ..., davadan feragat yönünde beyanları olmadığı, ...den gelen "Olur"" ifadesinin davanın takibinden vazgeçme niteliğinde olduğundan yerel mahkeme hükmünün bozulması talep etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 307. maddesi ve devamında düzenlenen “Davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi” olarak tanımlanan “Davadan feragat” niteliğindeki bir vazgeçme değil, kanundan kaynaklanan ve davalının rıza ve muvafakatının da aranmadığı, kendine özgü (davanın geri alınması niteliğinde) bir vazgeçme söz konusudur. Öte yandan, davaya son veren taraf işlemlerinden biri olan feragat, davacının netice-i talebinden kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Hiç kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi (HMK m. 24/2), davacı da açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz. Bunun doğal sonucu olarak, davacı, açmış olduğu davayı feragatle sona erdirebilir (m.24/3).
Uygulamada, davadan feragat bazen, HMK m. 123’deki “davayı geri alma” terimi (ki HUMK m. 185’de “davayı takipten sarfınazar etmek” deyimi kullanılmıştı) ve bu terim ile aynı anlamda da kullanılan “davadan vazgeçme” terimiyle karıştırılmaktadır. Davayı geri almada (davacının takibinden vazgeçmesinde) davacı talep sonucundan (yani dava konusu yaptığı hakkından) vazgeçmemekte (feragat etmemekte) sadece davasını geri almakta ve onu ilerde tekrar açabilme hakkını saklı tutmaktadır. Oysa feragatta davacı dava konusu yapmış olduğu haktan feragat etmektedir (vazgeçmektedir). Davacı feragat etmiş olduğu davayı tekrar açamaz; açarsa davalının kesin hüküm itirazı ile karşılaşır ve dava reddedilir. (HMK m. 303; m. 311) Bundan başka davadan feragat davalının muvafakatına (rızasına) bağlı olmadığı halde, davacının davayı geri alabilmesi için davalının rızası şarttır (HMK m. 123).
Somut olay bakımından, davacı vekilinin mahkemeye verdiği 01.06.2012 havale tarihli dilekçesinde kullandığı ifadeleri irdelendiğinde, amacının dava konusu yapmış olduğu haktan vazgeçmek (feragat etmek) olmadığı, “davanın takibinden vazgeçmek” istediği, dolayısıyla burada HMK m. 123 anlamında “davayı geri alma”nın söz konusu olduğu anlaşılmaktadır. Davalılardan, davacı vekilinin “davayı geri alması”na rıza gösterip göstermedikleri sorularak, rıza gösterilmediği takdirde yargılamaya devamla işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davacı vekilinin 01.06.2012 tarihli dilekçesinde geçen “Olur” kelimesinden hareketle, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ...nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 13/05/2015 gününde oy birliği ile karar verilmiştir.