Esas No: 2020/4438
Karar No: 2022/699
Karar Tarihi: 27.01.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/4438 Esas 2022/699 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/4438 E. , 2022/699 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 02.02.2017 tarih ve 2014/403 E- 2017/56 K. sayılı kararın davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce verilen 21.11.2019 tarih ve 2017/3153 E- 2019/2550 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında davalıların sahibi oldukları arsa üzerine akaryakıt istasyonu inşası ve davalı Musfata ...'na bayilik verilmesi, verilecek bayiliğin işleyiş usul ve esaslarının belirlenmesine ilişkin 14.06.2006 tarihinde protokol imzalandığını, istasyon inşası tamamlandıktan sonra 04.10.2007 tarihinde ... ile akaryakıt bayilik sözleşmesinin akdedildiğini, diğer davalılar ... ile ...'nun da 400.000,00 TL bedelli ipotek vererek ...'nun borç ve taahhütleri ile olası cezai şartlarının 400.000,00 TL'sini müşterek ve müteselsil kefil olarak üstlendiklerini, davalının ödemesi gereken 47.211,58 TL cari hesap borcunu ödemediğini, borcuna karşılık çek verdiğini fakat çekin karşılıksız çıktığını, icra takibine rağmen borcun ödenmediğini, temerrüte düşen davalının sözleşmesinin feshedildiğini ileri sürerek 47.211,58 TL cari hesap borcunun 21.12.2010 tarihinden itibaren %16 avans faizi ve faizin %18 KDV’si ile 40.000 USD cezai şartın, 3095 sayılı Yasa'nın 4/a maddesi kapsamında, dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ve %18 KDV’si ile istasyona yapılan sabit yatırım tutarının, talep hakkının doğduğu 01.09.2011 tarihindeki rayiç bedeli olan 118.379,00 TL’nin terkin tarihinden itibaren yasal faizi ve faizin %18 Kdv’si ile birlikte taşınmaz malikleri olan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, davacının cezai şart istemlerinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., davacının rekabet ortamına uymayarak davalı ...'nun zarar etmesine neden olduğunu, bayiliğin iptalinin hukuksuz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... , davacının rekabet ortamına uymayarak davalı ...'nun zarar etmesine neden olduğunu, bayiliğin iptalinin hukuksuz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında davalı ...'na bayilik verilmesine ilişkin 14/06/2006 tarihinde protokol imzalandığı, inşaat bittikten sonra ise 04/10/2007 tarihinde ... ile akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 5 yıl süre ile geçerli olacağının kararlaştırıldığı, bayilik sözleşmesi ile kurulan ticari ilişki uyarınca davalının 47.211,58 TL cari hesap borcu olduğu ve borcun ödenmediği, bu nedenle bayilik sözleşmesinin davacı tarafından 08/03/2011 tarihli ihbarname ile haklı nedenle feshedildiğinin belirlendiği, taraflar arasındaki protokolün 2.maddesi uyarınca davalının 5 yıl süre ile her yıl 1000 m3 olmak üzere 5000 m3 akaryakıt satın almayı taahhüt ettiği ancak 3 yıl devam eden bayilik ilişkisi boyunca 223,26 m3 alım yaptığı ve taahhüdünü ihlal ettiği, sözleşme gereğince yerine getirilmeyen beher m3 için 30 USD ceza ödenmesinin gerektiği ve eksik kalan miktar uyarınca 83.280 USD cezai şart ödemesi gerektiği, davacının ise 15.000 USD talep ettiğinin tespit edildiği, bayilik sözleşmesinin 25.maddesi gereğince davalı bayinin sözleşmenin feshine neden olması halinde 50.000 USD cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, bayilik sözleşmesinin davalının cari hesap borcunu ödememiş olması ve yeterli miktarda alım yapmamış olması sebebiyle haklı nedenle feshedildiği ve sözleşmenin feshine davalının sebebiyet verdiği, cezai şart tutarının sözleşme ile 50.000 USD olarak tespit edilmiş olmasına rağmen davacının 25.000 USD talep ettiği ve talebinde haklı olduğunun belirlendiği, cezai şarta yönelik davalı bilançolarının incelenmesi neticesinde ise talep edilen cezai şartın davalının mahvına sebep olacak nitelikte fahiş olmadığının belirlendiği, davalının sözleşme ve protokol hükümlerine aykırı davrandığı tespit edilmekle taahhüt edilen akaryakıt nedeniyle 15.000 USD ve sözleşmenin feshine sebep olması nedeniyle 25.000 USD olmak üzere toplam 40.000 USD'nin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği,taraflar arasındaki intifa tesis sözleşmesinin 2.maddesi "...deltanın terkin hakkını kullanması halinde, delta kendisine ait olan malzeme ve teçhizatı söküp alacak, ancak anlaşma halinde sabit yatırımları o günün rayiç bedelinin peşin ödenmesi koşuluyla terk edecektir" şeklinde olmakla taşınmaz üzerindeki sabit yatırımların işin gereği olarak süreye bakılmaksızın yapılan yatırımlar olduğu, sözleşmenin süresinden önce feshi halinde yatırımların bedelinin ödeneceği yönünde sözleşmede bir hüküm bulunmadığı, 01/09/2011 tarihi sonrasında davalı tarafın bu yapıları kullanarak ticari faaliyetine devam etmediği, ayrıca yatırımların yıpranmış olduğu ve bu haliyle taşınmaza değer katmadığının mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi raporuyla tespit edildiği, davacının sabit yatırım bedeli talebinin ve davalılar ... ve ... yönünden ise tüm taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; 47.211,58 TL cari hesap alacağının 21/12/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ...'ndan alınarak davacıya verilmesine, 40.000 USD cezai şartın 3095 sayılı Yasa 4/a maddesi uyarınca davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, davalılar ... ve ... yönünden cari hesap ve cezai şart isteminin ve tüm davalılar yönünden davacının sair taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... temyiz etmiştir.
Dava bayilik ilişkisinden kaynaklanan cezai şarta ilişkin alacak talebine ilişkindir.
Davacı, sözleşmeyi fesh ederken davalının cari hesap bakiyesini ödemediği vakıasına dayanmıştır.Taraflar arasındaki sözleşmenin FESİH başlıklı 24.maddesinde ‘‘... borç ve taahhütleri yerine getirmediği ve süreli ihtara rağmen akdi ihlale devam ettiği...’’ hükmü yer almakla cari hesap alacağından dolayı sözleşmeyi fesh etmek için öncelikle ihtarda bulunması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi taraflar arasında asgari alım taahhüdüne ilişkin protokolün 2. maddesinde kararlaştırılan cezai şarta tamamen hak kazanılması için davacının sözleşme döneminin bitimini müteakip ihtirazi kayıt koymaksızın mal teslim etmesi önceki döneme ilişkin cezai şart hakkından vazgeçtiği şeklindeki Dairemiz uygulamaları gözetilerek davacının buna ilişkin bir irade beyanı olup olmadığı araştırılarak olmadığının tespiti halinde sadece son yıla ilişkin taahhüdü ihlale bağlı cezai şart talebinde bulunulacağı gözetilerek verilecek uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı ...'na iadesine, 27/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.