12. Ceza Dairesi 2015/3189 E. , 2016/12406 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/b, 5237 sayılı TCK"nın 62, 52/1, 51/1-3, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet, erteleme
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık tarafından gerçekleştirilen inşai faaliyet, ...Belediye Başkanlığınca 27/12/2012 tarihli yapı tatil zaptı düzenlenmek suretiyle mühürlenerek durdurulduğu halde, sözü edilen zaptın düzenlenmesinden sonra da inşaata devam edildiğinin, dosya içerisinde mevcut bilirkişi raporları ile binanın aşamalardaki fotoğraflarından anlaşılması karşısında, “mühür bozma” suçu yönünden sanık hakkında zamanaşımı süresi içerisinde gereğinin takdir ve ifası mümkün görülmüştür.
1- Katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Mahkemece hakkında katılma kararı verilen ..."nın, 2863 sayılı Kanuna aykırılıktan doğan davalara katılma ve tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla, katılan ... vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
2- Sanığın temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
2863 sayılı Kanunun suç tarihi itibariyle yürürlükte olan 5728 sayılı Kanun ile değişik 65/d maddesinde suçun unsurlarının, aynı Kanunun 57. maddesinin 6 ve 7. fıkralarına atıf yapılmak suretiyle düzenlendiği, 57. maddenin atıf yapılan 7. fıkrasının, maddeye sonradan eklenen fıkralarla birlikte 9. fıkra olarak ortaya çıktığı, 2863 sayılı Kanunun 57/9. maddesine göre, koruma amaçlı imar planı onaylanmış sit alanlarında, taşınmaz kültür varlığının bulunduğu parseller dışındaki inşai ve fiziki müdahalelerin, koruma amaçlı imar planı hükümleri doğrultusunda, bünyesinde koruma, uygulama ve denetim büroları kurulmuş idarelerin izin ve denetimi ile yapılacağı, eğer idarenin bünyesinde koruma, uygulama ve denetim bürosu kurulmamış ise, sözü edilen iznin koruma bölge kurulundan alınması gerektiği, sit alanı olarak tescil edilmiş bir bölgenin, koruma amaçlı imar planı da onaylanmış olursa, bu bölgedeki yapılaşma ya da onarım faaliyetlerinin belirtilen plan çerçevesinde gerçekleştirilebileceği, başka bir deyişle, koruma amaçlı imar planı onaylanmış sit alanlarının imara açık bölgeler olduğu, ancak, bu bölgelerde inşai ve fiziki müdahalelerde bulunabilmek için izin sürecinin işletilmesi gerektiği, izin alınmaksızın ya da izne aykırı olarak tamirat ve tadilat yapılması ile inşai ve fiziki müdahale gerçekleştirilmesi halinde, suç tarihi itibariyle yürürlükte olan 2863 sayılı Kanunun 5728 sayılı Kanun ile değişik 65/d maddesi ile yaptırım altına alınan suçun oluşacağı;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; sanığın, Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu"nun 15/11/1985 tarih ve 1560 sayılı kararı ile tescil edilen, ... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 25/06/1992 tarih ve 1188 sayılı kararı ile koruma amaçlı imar planı onaylanan, ... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu"nun 27/01/2009 tarih ve 4604 sayılı kararı ile de koruma amaçlı imar planı revizyonu uygun bulunan 3. derece arkeolojik sit alanı içerisindeki mülkiyeti davalı taşınmaz üzerinde inşai müdahale gerçekleştirdiği anlaşılmakla; yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, suç tarihi itibariyle yürürlükte ve lehe olan 2863 sayılı Kanunun 5728 sayılı Kanun ile değişik 65/d maddesi uyarınca, eylemin niteliği ve suç kastının yoğunluğu dikkate alınarak sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, aynı Kanunun 65/b maddesi uygulanmak suretiyle hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1- 5237 sayılı TCK"nın 51/1. maddesinde düzenlenen erteleme müessesesinin uygulanabilmesi için sanığın, suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması gerektiği, somut olayda ise sanığın, altında isim ve imzasının bulunduğu 27/12/2012 tarihli yapı tatil zaptının düzenlenmesinden sonra da inşaata devam ederek, 10/09/2013 tarihli keşifte gözlemlendiği üzere binayı kullanılır duruma getirdiği anlaşılmakla; suç işleme iradesini açıkça ortaya koyarak, eyleminden pişmanlık duymadığını tereddütsüz bir şekilde gösteren sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme ile “sanığa verilen cezanın ertelenmesine” dair hüküm tesisi,
2- 2863 sayılı Kanuna aykırılıktan doğan davalara katılma hakkı bulunmayan ... adına yapılan katılma istemi kabul edilerek, yargılama sonunda anılan kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi kanuna aykırı,
3- Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiş,
4- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “31/12/2012” şeklinde gösterilmesi,
İsabetsiz olup, sanığın kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.