Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/22709 Esas 2016/1156 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/22709
Karar No: 2016/1156
Karar Tarihi: 26.01.2016

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/22709 Esas 2016/1156 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, davacı ile çocuk arasındaki soybağının reddine karar verilmesi talebiyle açılmıştır. Mahkeme, davalının adresinin bildirilmemiş olduğu gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir. Ancak davalının adresinin daha sonra bildirildiği ortaya çıkmıştır. Ayrıca, çocuğun temsilci olmadan doğrudan dava dilekçesinin kendisine tebliğ edilmesi doğru değildir. Çocuğun menfaatinin korunması için kayyım atanması gerekmektedir. Bunun yanı sıra, Türk Medeni Kanunu'nun 426/2. maddesi gereğince çocuğun temsil edilmesi için yetkili vesayet makamına ihbarda bulunulması gerekmektedir. Bu nedenle, hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 426/2. maddesi: Çocuğun menfaati ile vasi tayin edilmesi gerektiği durumlar.
- HUMK.nun 428.maddesi: Temyiz edilen kararın bozulmasını gerektiren haller.
18. Hukuk Dairesi         2015/22709 E.  ,  2016/1156 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ... Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi


    Dava dilekçesinde, davacı ile küçük arasındaki soybağının reddine karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    1-Davacıya davalının adresini bildirmesi için kesin süre verilmeden önce çocuk adına çıkan tebligatın gösterilen adreste annesi ...’a 07/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Çocuk adına çıkartılan bu tebligat geçersiz ise de, bu adreste davalı anne tebligatı aldığına göre, davalının adresinin burası olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda davalının adresinin davacı tarafından bildirilmemiş olduğu kabul edilemez. Davacı vekilinin 20/01/2015 tarihli oturumdaki beyanında da davalının adresinin “... Mah. ... Sok. No:3/6 .../...” olduğu ifade edilmiştir. O halde dava dilekçesindeki davalının adresine ilişkin noksanlığın tamamlandığı kabul edilmelidir. Bu durumda daha sonra adres bildirmeye ilişkin verilen kesin mehile dayanarak noksanlığın tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi,
    2-Dava 28.06.2014 doğumlu ...’ın soybağının reddi istemine ilişkindir. Çocuk davada taraf olarak gösterilmiştir. Yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün menfaati dava nedeniyle çatıştığına göre Türk Medeni Kanununun 426/2. maddesi gereğince çocuğu davada temsil etmek, hak ve menfaatlerini korumak üzere kayyım tayin edilmesi için yetkili vesayet makamına ihbarda bulunulması, kayyım atandığı takdirde dava dilekçesinin kayyıma tebliği taraf teşkilinin bu şekilde sağlanması gerekirken ergin olmayan çocuğa dava dilekçesinin tebliği yoluna gidilmiş olması,
    Doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.