Esas No: 2014/3663
Karar No: 2020/3588
Karar Tarihi: 09.12.2020
Danıştay 13. Daire 2014/3663 Esas 2020/3588 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2014/3663
Karar No:2020/3588
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … LPG Dağıtım Ticaret ve Sanayi A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:…, K:… sayılı kararının iptale ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait, Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) depolama tesisinde 17/09/2012 tarihinde yapılan denetimde alınan LPG numunesinin ilgili teknik düzenlemelere aykırı olduğundan bahisle hakkında 339.814,00-TL idarî para cezası uygulanmasına, … tarih ve … sayılı LPG depolama lisansının iptal edilmesine ve denetim tarihi itibarıyla numune alınmasına konu tankta bulunan ürün miktarı esas alınarak bu miktar üzerinden yapılacak müsadere işlemlerinin Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından başlatılmasına ve işlemlerin takibinin anılan Dairece yürütülmesine ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; davacı şirketin lisansının ancak yapılacak soruşturma neticesine göre iptal edilebileceği, ilgili teknik düzenlemelere aykırı LPG ikmali ve bu LPG'nin piyasa faaliyetine konu edilmesi fiilinin ancak eylemin gerçekleşip gerçekleşmediğini ortaya koyacak soruşturma sonucu tespit edilerek işlem tesis edilmesi gerektiği, soruşturma gerçekleştirilmeden sadece yazılı savunma alınarak tesis edilen dava konusu işlemin 339.814,00-TL idarî para cezası verilmesine ve LPG depolama lisansının iptal edilmesine yönelik kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı;
Dava konusu işlemin, müsadere işlemlerinin Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından başlatılmasına ve işlemlerin takibinin anılan Dairece yürütülmesine ilişkin kısmına gelince;
İdarî işlemin, hukuk düzeninde ya da kişiler üzerinde, ayrıca başka bir işlemin varlığına gerek olmaksızın, doğrudan doğruya çeşitli hukukî sonuçlar doğurmak suretiyle etkisini göstermesi ve dava konusu edilebilmesi için kesin ve icraî nitelik taşıması gerektiği, dava konusu işlemin bu kısmının mahkeme kararı gereği müsadere işlemi yapılabilmesi için hukukî işlemlere başlanması yolunda hazırlık işlemi olduğu, kesin ve icraî nitelikte olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin, davacının LPG depolama lisansının iptali ile davacı hakkında idarî para cezası uygulanmasına ilişkin kısmı yönünden iptaline, denetim tarihi itibarıyla tankta bulunan ürün miktarı esas alınarak yapılacak müsadere işlemlerinin başlatılmasına ilişkin kısmı yönünden davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yapılan denetim sonucunda alınan numunenin analizi üzerine ortaya çıkan aykırılığın soruşturmayı gerektirmeyecek açıklıkta olduğu, bu durumda davacı hakkında işlem tesis edilmeden önce yazılı savunmasının alındığı, fiilin sübuta erip ermediğinin değerlendirilmesi, mevzuata aykırılığın ön araştırma ve soruşturma yapılmasına gerek olmayacak açıklıkta olduğuna dâir karar verilmesi, yazılı savunmanın alınması ve nihaî olarak bir karar verilmesi sürecinin de bir soruşturma niteliğinde olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, ithal edilen LPG'nin ihtisas gümrüğünce teknik düzenlemelere uygun bulunduğu, LPG'nin teknik özelliklerinde daha sonra herhangi bir değişiklik yapılmasına imkân bulunmadığı, şayet ithal edilen üründe herhangi bir teknik uygunsuzluk varsa da bunun ihtisas gümrüğünün ihmâlinden kaynaklandığı, bu durumun açıklığa kavuşturulması için soruşturma usulünün uygulanması gerekirken davalı idare tarafından sadece yazılı savunmalarının alındığı, ODTÜ PAL'in uygulanması gereken standartta akredite olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyize konu kısmında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 09/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.