10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/21807 Karar No: 2016/932 Karar Tarihi: 28.01.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/21807 Esas 2016/932 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/21807 E. , 2016/932 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davalı işverene ait işyerinde 20.05.2005-22.03.2012 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine ilişkin davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır. Yargılama sırasında resmi belge veya yazılı delil esas ise de; somut bilgilere dayanması ve inandırıcı olmaları koşuluyla tanık beyanları ile de ispatı mümkündür. İnceleme konusu davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuş ise de, dosyada yer alan bilgi ve belgeler karar vermeye elverişli görünmemektedir. Mahkemece dinlenen bordo tanıklarının bir çoğunun davacıyı tanımadığı, davalı işyerinin çok büyük olmadığı ve işyerinde 20-30 kişinin çalıştığı anlaşılmakla, mahkemece dinlenilmeyen diğer bordro tanıklarından kanaat edinmeye yetecek kadarı re’sen belirlenerek bilgi ve görgülerine başvurulmalı, davacı ... davalı /.. tanıkları arasında çelişki olduğu anlaşıldığından hem bu tanıkların beyanlarındaki çelişkiler hem de belirdiği takdirde dinlenecek olan diğer tanıkların beyanlarındaki çelişkiler giderilmeli, toplanan tüm kanıtlar değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalılar vekilleri bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan....."ne iadesine, 28.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.