Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2017/1737
Karar No: 2020/5999
Karar Tarihi: 09.12.2020

Danıştay 10. Daire 2017/1737 Esas 2020/5999 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2017/1737
Karar No : 2020/5999

DAVACI : … Federasyonu
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- … / …
VEKİLLERİ : Huk. Hiz. Baş. …
2- … Bakanlığı / …
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN_ÖZETİ : Bankalar ve finansman şirketlerince kullandırılan tüketici kredilerinde (ticari amaçla kullanılmamak kaydıyla gerçek kişilere kullandırılan krediler) Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu kesintisi oranının % 15 olarak belirlenmesine ilişkin, 28/10/2010 tarih ve 27743 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 25/10/2010 tarih ve 2010/974 sayılı Bakanlar Kurulu kararının ve Türk Lirası kredilerde fon kesintisinin faiz tahakkukunda doğduğu belirtilerek bu kredilerle ilgili olarak kredi kullanım tarihine bakılmaksızın 28/10/2010 (bu tarih dahil) tarihinden sonra tahakkuk ettirilecek faizler için %15 oranında fon kesintisi uygulanacağına ilişkin 28/10/2010 tarih ve 97121 sayılı Maliye Bakanlığı işleminin iptali istenilmektedir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Kendi tüzel kişiliğini ilgilendirmeyen dava konusu işlemlerin iptalini istemekte doğrudan bir menfaati bulunmayan federasyonun, üyesi olan derneklerin ve tüketicilerin ayrı ayrı dava açabilecekleri düzenlemelere karşı dava açma ehliyeti bulunmadığından davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, açılan davanın Bakanlar Kurulu kararına yönelik kısmının reddi, Hazine ve Maliye Bakanlığı işleminin ise iptali yolunda verilen kararın davalılardan Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından temyiz edilmesi üzerine, davacının dava açma ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle bozulmasına ilişkin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 16/02/2017 tarih ve E.2014/5469, K:2017/647 sayılı kararına uyularak Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
USUL YÖNÜNDEN: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı" başlıklı 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, iptal davalarının idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı; "Dilekçeler üzerine ilk inceleme" başlıklı 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendinde, dava dilekçesinin, davacının dava açma ehliyeti olup olmadığı yönünden inceleneceği; "İlk inceleme üzerine verilecek karar" başlıklı 15. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, davacının, iptali istenen işlem yönünden dava açma ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığında davanın reddine karar verileceği hükümlerine yer verilmiştir.
İptal davaları, idarenin hukuka uygun davranmasını sağlayan en önemli denetim araçlarından olmakla birlikte, her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunmasını öngören kanun koyucu, iptal davaları için menfaat ihlalini, subjektif ehliyet koşulu olarak getirmiştir.
İptal davalarındaki subjektif ehliyet koşulunun, doğrudan doğruya hukuk devletinin yapılandırılması ve sürdürülmesine ilişkin bir sorun olması dolayısıyla idari işlemlerin hukuka uygunluğunun iptal davası yoluyla denetlenmesini engellemeyecek bir biçimde anlaşılması gerekmektedir. Nitekim; çevre, tarihi ve kültürel değerlerin korunması, imar uygulamaları gibi kamu yararını yakından ilgilendiren konularda subjektif ehliyet koşulunun, bu durum dikkate alınarak yorumlanması gerektiğine ilişkin Danıştay kararları yerleşik içtihat niteliği kazanmıştır.
İptal davasının içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri göz önüne alındığında, idare hukuku alanında tek yanlı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen işlemlerin; ancak bu idari işlemle doğrudan meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisi kurulabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabulü zorunludur. Aksi hâlde, her idari işlemle dolaylı da olsa bir menfaat ilgisi kurulmak suretiyle dava açılmasını kabul etmek, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması şartının ihlali sonucunu doğurur.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 96. maddesinde, federasyonların, kuruluş amaçları aynı olan en az beş derneğin, amaçlarını gerçekleştirmek üzere üye sıfatıyla bir araya gelmeleri suretiyle kurulacağı, her federasyonun bir tüzüğünün bulunacağı; 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 2. maddesinde ise, üst kuruluşun, derneklerin oluşturduğu tüzel kişiliği bulunan federasyonları ve federasyonların oluşturduğu konfederasyonları ifade ettiği hüküm altına alınmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, davacı federasyon tarafından, davanın konusu bölümünde yer alan düzenleyici işlemlerin, hukuki güvenlik ilkesine ve tüketici haklarına aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır
Dernek federasyonlarının, yalnızca kendi üyesi olan derneklerin ortak menfaatini ihlal eden işlemlere karşı dava açma ehliyetinin bulunduğu dikkate alındığında; davacı Federasyonun, kendi üyesi derneklere uygulanma olanağı bulunmayan dava konusu işlemlerin iptalini istemekte doğrudan bir menfaatinin bulunmadığı açıktır.
Bunun yanında, dava konusu düzenlemelerle ilgili olarak, hakları veya menfaatleri ihlal edilmiş kişiler ile tüketici dernekleri tarafından dava açılabileceğinde kuşku bulunmamaktadır.
Bu durumda, davacı federasyonun dava açma ehliyeti bulunmaması nedeniyle uyuşmazlığın esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davanın EHLİYET YÖNÜNDEN REDDİNE,
2- Aşağıda dökümü yapılan … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3- Davalı Hazine ve Maliye Bakanlığınca yapılmış olan … TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı Hazine ve Maliye Bakanlığı'na verilmesine,
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
5- Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 09/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi