Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1266
Karar No: 2022/755
Karar Tarihi: 01.02.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/1266 Esas 2022/755 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı vekili, müvekkili ile davalı banka arasında vadeli döviz işlem anlaşması düzenlendiğini ve davalı bankanın genel işlem koşullarına aykırı davrandığını ileri sürerek, maddi tazminat talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi, davacının tacir olduğu ve yapmış olduğu işlemlerde muhtemel zarar riskini öngörmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi, davacının daha öncesinde de aynı tür sözleşme ve opsiyon işlemleri yapmış olması karşısında bilgi sahibi olduğunu ve banka tarafından yeterince bilgilendirildiğini belirterek ve davacının iddialarının ispat edilemediği gerekçesiyle istinaf itirazlarını reddetmiştir. Karar Yargıtay tarafından da onanmıştır.
Kanun maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 2. ve 3. maddeleri
- Ticaret Kanunu'nun 20 ve devamı maddeleri
- Tezgahüstü Türev Araçlarına İlişkin Çerçeve Sözleşmesi tebliği, 5. madde ve devamı
- Bankaların Tezgahüstü Türev Araçlarının Alım Satımı İçin Yeterliliklerinin Belirlenmesi Hakkında Yönetmelik, 19/1-a maddesi
11. Hukuk Dairesi         2020/1266 E.  ,  2022/755 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21.12.2017 tarih ve 2014/1470 E. - 2017/1455 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce verilen 19.12.2019 tarih ve 2018/551 E. - 2019/1522 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 18.01.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı banka vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili ile davalı banka arasında 13/05/2013 tarihinde "Tezgahüstü Türev Araçlarına İlişkin Çerçeve Sözleşmesi" isimli bir vadeli döviz işlem anlaşması düzenlendiğini, bankanın 4721 sayılı TMK'nın 2. ve 3 maddeleri ile 6098 sayılı TBK'nın 20 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş genel işlem koşullarına aykırı davrandığını, zira toplu teyitler alarak döviz alım/satım işlemleri yapmasının, yaptığı işlemlerle ilgili yasal ve sözleşmesel yazılı bildirimlerde bulunmamasının doğru olmadığını, sözleşmenin 2.1 ve Tebliğ'in 5. ve devamı maddeleri gereğince, davalı bankanın her bir vadeli döviz işlemi için müvekkilinden ayrık bir yazılı teyit almasının zorunlu olduğunu, belli bir zaman aralığı belirlenip bu aralıkta yapılacak onlarca vadeli döviz işlemlerinin tek bir toplu teyitle yapılmasının sözleşme ve Tebliğ hükümlerine açıkça aykırı olduğunu, müşteri ile yapılacak sözleşmelerde bu hükümlerin aksinin kararlaştırılamayacağının açıkça hüküm altına alınmış olduğunu, Tebliğ'in 39/son maddesinde özetlenen bilgi ve belgelerin gönderilmesinin zorunlu olduğunu ve ancak müşteri ile banka arasında münhasır bir sözleşme yapılması halinde bahsi geçen rapor ve ekstrelerin gönderilmeyebileceğinin hükmü altına alındığını, 27/03/2004 tarihli Yönetmeliğin 19/1-a maddesinde de müşteriler ile yapılacak sözleşmelere konulacak hükümlerle, ilgili mevzuata öngörülen sorumlulukların kısıtlaması ya da kaldırılmasının mümkün olmadığının vurgulandığını, davalı bankanın bildirim ve açıklama yapmamak suretiyle sözleşmesel edimlerini ihlal edip kendisinden beklenen özen ve ihtimamı göstermediğini, kötüniyetli olduğunu, sözleşmedeki genel işlem niteliğindeki hükümlerin geçersiz olduğunu, sözleşmenin davalı banka tarafından tek taraflı olarak ve müvekkiliyle asla müzakere edilmeden hazırlanıp yürürlüğe sokulduğunu, tip sözleşme olduğunu, davalı Banka'nın Bursa Şubesindeki yetkililerinin müvekkili şirketin Yönetim Kurulu Başkanı'nı bir şekilde ikna ettiklerini ve söz konusu sözleşmeyi imzalattırdıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak, 10.000,00 TL maddi tazminatın faiziyle birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin sözleşmeye, bankacılık uygulamalarına ve hukuka aykırı hiçbir eylem ve işlemin mevcut olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacının 2010 yılından itibaren opsiyon işlemleri yaptığı, davacının tacir olup yapılan işlemlerde muhtemel zarar riskinin öngörülmesi gerektiğinden bu bağlamda davacının ileri sürdüğü genel işlem şartı iddiasının yerinde olmadığı ve davalı bankanın sözleşmeye uygun olarak türev işlemleri gerçekleştirdiği gerekçesiyle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, banka tarafından davacıya türev işlemlerin riskinin bildirildiği, piyasalarda meydana gelebilecek dalgalanmalar neticesinde büyük zararlar edilebileceğinin kabullenildiği, dava konusu opsiyon teyidinde yer alan koşul ve tutarların taraflar arasındaki anlaşma kapsamında tanzim edilmiş olduğu nazara alındığında, opsiyon sözleşmesindeki koşulların genel işlem şartı niteliğinde bulunduğu söylenemeyeceği, davacının daha önce de uyguladığı türev ürünlerine yönelik olarak davalı banka ile imzaladığı sözleşmenin parçası niteliğindeki opsiyon teyitleri ile yapılan işlemler neticesinde zarar etmiş olduğu, davacının sözkonusu zararının davalı banka tarafından giderilmesi gerektiğinden bahisle eldeki davayı açmış olduğu anlaşılmakta ise de, davacının işbu davada hukuka aykırılığını ileri sürdüğü işlemler gerçekleştirilirken herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmemiş olduğu, sözleşmeye ek belgeler ve özellikle davacı tarafça imzalanan risk bildirim formlarında açık ve anlaşılır bir dille yapılan işlemlerin büyük risk taşıdığına yönelik uyarıların banka tarafından yapılmış olduğu, davacının bir kısım işlemden kâr bir kısmından zarar etmiş olduğu, bu husustaki riskini ve opsiyon işlemlerinin kapsamını ve niteliğini bilebilecek durumda bir tacir sıfatına haiz olduğu gibi, daha öncesinde de aynı tür sözleşme ve opsiyon işlemleri yapmış olması karşısında tezgahüstü türev araçlarına ilişkin bilgi sahibi olmadığına ve banka tarafından yeterince bilgilendirilmediğine ilişkin iddiasının dosyadaki bilgi ve belgelerle göre ispat edilememiş olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
    01/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi