22. Hukuk Dairesi 2015/27340 E. , 2016/4148 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil, ücret ile prim alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16.02.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat ... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini, ücretinden haksız kesintiler yapıldığını ileri sürerek, kıdem tazminatı, ücret, prim, yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
...-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dosyaya sunulan imzasız bordrolardaki fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti tahakkukları, bordroların imzasız olması gerekçesiyle nazara alınmamış ise de, banka hesap dökümlerinin incelenerek, imzasız bordrolardaki tahakkukların banka aracılığıyla ödenip ödenmediği yönünde bir değerlendirme yapılmaması hatalı olmuştur. İmzasız ücret bordrolarında tahakkuk ettirilen fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin, banka aracılığıyla ödendiğinin anlaşılması halinde, banka aracılığıyla yapılan ödemelerin, ilgili döneme ilişkin hak kazanılan alacak miktarından mahsup edilmesi gereklidir.
3-Dava dilekçesinde, tüm çalışma süresi boyunca, davacının aylık ücretinden haksız kesintilerin yapıldığı, bu kesintilerin kanuni dayanağının bulunmadığı ileri sürülerek, ücretten yapılan haksız kesintilerin, davalıdan tahsili talep edilmiştir. Uyulmasına karar verilen bozma ilamında, bordrolarda gösterilen ücret kesintilerinin dayanağının araştırılarak, iddianın değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece, bozmadan sonra yapılan yargılamada bu yöne ilişkin araştırma yapılmış ve bilirkişi raporu alınmıştır. 01.06.2015 tarihli bilirkişi raporunda, davacının ücretinden haksız kesinti yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı ayrıntılı olarak değerlendirilerek, toplam net 4.169,25 TL ( brüt 5.822,56 TL) tutarındaki kesintinin haksız olduğu, davacıya iade edilmesi gerektiği mütalaa edilmiştir. Mahkemece ise, herhangi bir gerekçe açıklanmadan söz konusu talebin reddine karar verilmiştir. Gerekçesiz bir şekilde talebin reddine karar verilmesi, Anayasanın 141. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesine aykırıdır. Anılan sebeple, dosya kapsamındaki deliller ve 01.06.2015 tarihli bilirkişi raporu mütalaası değerlendirilerek, talep hakkında bir karar verilmelidir.
4-Davalı tarafça, Nisan 2012 ayına ilişkin ücret bordrosunda tahakkuk ettirilen tutarın banka aracılığıyla ödendiği savunulmaktadır. Mahkemece, davacının ücret ödemelerinin yapıldığı hesabın ait olduğu Garanti Bankası şubesine yazılan yazıda, 23.04.2012 tarihine kadar olan hesap ekstrelerinin gönderilmesi istenmiştir. Garanti Bankası tarafından, müzekkerede istenen tarih aralığıyla sınırlı olmak üzere yazıya cevap verildiği belirtilerek, 23.04.2012 tarihine kadar olan hesap hareketlerini gösterir dökümler dosyaya sunulmuştur. Mevcut hesap dökümlerinde, nisan 2012 ayına ilişkin ücret bordrosunda tahakkuk ettirilen tutarın ödendiğine yönelik bir kayıt yoktur. Ne var ki, davacının iş sözleşmesinin fesih tarihinin 23.04.2012 olmasına göre, fesih ayı olan Nisan 2012 bordrosu tahakkukunun bu tarihten sonra bankaya yatırılmış olması ihtimali mevcuttur. Mahkemece, sınırlı bir tarih aralığı belirtilerek hesap dökümleri celp edildiğinden, Nisan 2012 bordrosunda tahakkuk ettirilen tutarın, fesih tarihinden sonra banka hesabına yatırılıp yatırılmadığı denetlenememektedir. Uyulan bozma ilamında bu yöne ilişkin bir bozma sebebi mevcut değil ise de, mahkemece, ilgili bankaya yazılan müzekkerede, sınırlı bir tarih aralığının belirtilerek hesap dökümlerinin istenilmiş olması hususunun, maddi hataya dayalı olarak gözden kaçtığı anlaşılmaktadır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 04.02.1959 tarihli 1957/13 esas ve 1959/5 karar sayılı kararı ile 09.05.1960 tarihli 1960/21 esas ve 1960/9 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, Yargıtay’ca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz. Anılan sebeple, 23.04.2012 tarihinden sonrasına ait banka hesap dökümleri celp edilerek değerlendirilmeli ve Nisan 2012 ayı bordrosunda tahakkuk ettirilen tutarın banka aracılığıyla ödenip ödenmediği belirlenerek bir sonuca gidilmelidir.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen ....350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, davalı yararına takdir edilen ....350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.