22. Hukuk Dairesi 2014/33437 E. , 2016/4146 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16.02.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına kimse gelmedi. Karşı taraf adına vekili Avukat ... geldi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
...-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacı işçinin brüt ücretinin hangi esaslara göre belirleneceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalıya ait yurt dışında bulunan işyerinde çalışan davacının son ücretinin net ....800,00 ABD doları olduğunun kabulü dosya içeriğine göre isabetlidir. Ancak, söz konusu raporda, belirtilen net ücrete yüzde dokuz oranında ilave yapılarak brüt ücret tespit edilmiş olup, davalı vekilinin brüt ücretin tespitine yönelik itirazlarının değerlendirilmemesi hatalı olmuştur. Bu noktada özellikle, davacı işçinin 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 86. maddesinde düzenlenen topluluk sigortasından yararlanıp yararlanmadığı, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 6. madde hükümleri de dikkate alınarak isteğe bağlı sigortalılık durumunun ne olduğu, ülkemiz ile davacının çalışmasının geçtiği ülke arasında, bu yöne ilişkin uluslararası anlaşmanın bulunup bulunmadığı belirleyici olacaktır. Mahkemece, bu hususlar açıklığa kavuşturulmadan ve davalı tarafın bu yöne ilişkin itirazları karşılanmadan, brüt ücretin yazılı şekilde tespit edilmesi hatalı olmuştur.
3-Taraflar arasında çözümlenmesi gerekli bir diğer uyuşmazlık, davacının, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatili ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı noktasındadır.
Somut olayda, mahkemece, davacı tanık anlatımlarına itibarla, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatili ücreti alacakları hüküm altına alınmış ise de, davacı tanıklarının da davalı aleyhine dava açtığı anlaşılmaktadır. Bu halde, salt husumetli tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesi mümkün değildir. Dosya kapsamında, fazla çalışma yapıldığına, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığına dair itibar edilmesi mümkün başkaca delil de bulunmamaktadır. Anılan sebeple, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatili ücreti alacaklarına yönelik taleplerin reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.