Esas No: 2020/1242
Karar No: 2022/756
Karar Tarihi: 01.02.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/1242 Esas 2022/756 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/1242 E. , 2022/756 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 17.12.2019 tarih ve 2018/494 E. - 2019/990 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 18.01.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında yaklaşık 15 yıldan beri süregelen tek satıcılık ilişkisinin bulunduğunu, davalının 25.02.2010 tarihinde gönderdiği e-mail ile sözleşmenin 2010 yılı için yenilenmeyeceği ihbarında bulunduğunu, sözleşmenin davalı tarafından feshinin haksız olduğunu, müvekkillerinin kârdan yoksun kaldığını, sözleşmenin devam edeceği inancı ile 2009 yılında iki adet araç satın aldıklarını, araçlardan birini düşük bedelle satmak zorunda kaldıklarını, araç kredisinden dolayı da borçlu bulunduklarını, müvekkillerinin 15 yıl boyuncu yaptığı reklam faaliyetleri, tanıtma hizmetleri ve edindiği müşteri çevresinin davalı şirkete kalacağını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL yoksun kalınan kâr, 5.000,00 TL maliyetleri henüz karşılanamayan yatırımlar sebebiyle uğranılan zarar ve 20.000,00 TL portföy tazminatı olmak üzere toplam 45.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 29.04.2010 tarihinden itibaren işleyecek, 100.000,00 TL manevi tazminatın ise dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş; ıslah dilekçesiyle portföy tazminatı talebini 123.328,61 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı def'inde bulunmuş, sözleşmenin feshedilmediğini, kendiliğinden sona erdiğini, yenilenmemesinin de haklı sebeplere dayandığını, maddi tazminat koşullarının oluşmadığını, davacının müşteri çevresine bir katkısının söz konusu olmadığını, bu nedenle portföy tazminatı talep edemeyeceğini, manevi tazminatın dayanağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece uyulan bozma ilamına göre, taraflar arasındaki tek yetkili satıcılık sözleşmesinin haklı bir nedene dayanmadan yenilenmemiş olması nedeniyle davacının portföy tazminatı talebinde bulunabileceğine kanaat getirilmekle, bu kapsamda davacının Üner Yayıncılık'tan 2009 yılında 1.490,60 TL bedelli mal almış olduğunun ve yine davacının Best Yayıncılık'tan mal almadığının, cari hesabının da bulunmadığının tespit edilmiş olması karşısında bozma ilamı öncesinde tespit edilen 123.328,61 TL portföy tazminatından 1.490,60 TL mahsup edilerek davacının davalıdan 121.838,01 TL denkleştirme tazminatı talep etmekte haklı olduğu, davalının 30.04.2010 tarihli cevabi ihtar tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilmek suretiyle davanın kısmen kabulü ile 121.838,01 TL denkleştirme tazminatının 30/04/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, tek yetkili satıcılık sözleşmesinin sona ermiş olması sebebiyle yoksun kalınan kâr, yatırımlar nedeniyle uğranılan zararlar ve portföy tazminatı ile manevi tazminat istemlerine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne 123.328,61 TL denkleştirme tazminatının (portföy tazminatının) temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar Dairemizin 28.04.2016 tarih 2015/10468 Esas 2016/4852 Karar sayılı ilamı ile davalı vekilince davacının ... ve Best Yayıncılık'ın da bayisi olduğu adı geçen yayın evlerine ait kitap satışlarından ve okulların bahçe düzenlemelerinden de gelir elde ettiği, portföy tazminatı hesaplanırken, davacının diğer kitabevi bayiliklerinden olan gelirleri ile diğer kitap satışı ve bahçe düzenlemesi gelirlerinin de portföy tazminatı hesabına dahil edilmesinin hukuka aykırı ve adil olmadığı bildirilerek bilirkişi raporuna itiraz edildiği, davalı vekilinin portföy tazminatının hesabına yönelik işbu somut itirazları karşılanmadığı gibi, davacının başka yayınevi kitaplarının satışına dair ya da başka suretle elde ettiği gelirlerin belirlenmesine yönelik delillerin de değerlendirilmediği, davacının gelir ve kârı üzerinden portföy tazminatı hesabı yapıldığı anlaşıldığından davalı vekilinin işbu tazminat hesabına yönelik itirazları nazara alınarak delillerin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle davalı yararına bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak alınan ek raporda, davacının Best Yayıncılık'tan mal almadığı, davacının Üner Yayıncılık'tan 2009 yılında 1.490,60 TL bedelli mal almış olduğu, davacının 89.095,35 TL portföy tazminatı talep edebileceği, ancak bozma öncesi kök rapor ile tespit edilen 123.328,61 TL’nin bozma kapsamı dışında kalması sebebiyle esas alınması gerektiği, bozma ilamı öncesinde tespit edilen 123.328,61 TL portföy tazminatından 1.490,60 TL mahsup edilerek davacının davalıdan 121.838,01 TL denkleştirme tazminatı talep etmekte haklı olduğu beyan edilmiş ve mahkemece bu tutar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; Dairemiz bozma ilamında davalı vekilinin tazminat hesabına yönelik somut itirazlarının değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiş olup, bu belirleme mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplama şeklinin ve hesaplama sonucu bulunan portföy tazminatı tutarının benimsendiği anlamına gelmemektedir. Öte yandan bozma öncesi alınan rapor ile bozma sonrası alınan ek rapor arasında hesaplama şekli ve dolayısıyla bulunan tazminat miktarı arasında da ciddi farklılık bulunmasına rağmen, bu çelişki giderilmeksizin bozma kapsamında hataya düşülerek önceki rapordaki hesap yöntemi esas alınmak suretiyle karar verilmesi de doğru olmamıştır. Yine bozma öncesi ve sonrası alınan raporlarda TTK’nın 122/(2). maddesi gereğince, belirlenecek portföy tazminatının acentenin son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı yıllık komisyon veya diğer ödemelerin ortalamasını aşamayacağı şeklindeki sınırlayıcı hüküm de değerlendirilmemiş, son iki yılın ortalaması esas alınarak portföy tazminatı belirlenmiş olup bu hüküm bu yönden de hatalı değerlendirmeye dayalıdır.
Şu halde, mahkemece yapılması gereken iş, yukarıda yapılan açıklamalar da nazara alınarak, yeni bir bilirkişi heyetinden denetime ve yukarıda belirtilen ilkelere uygun bir rapor alınması ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesinden ibarettir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 01/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.