20. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/10178 Karar No: 2015/4119
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/10178 Esas 2015/4119 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2014/10178 E. , 2015/4119 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Tapuda, ... Mahallesi, 767 ada 8 parsel sayılı 3848,50 m² yüzölçümündeki taşınmaz, arsa niteliğiyle davalılar adına kayıtlıdır. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın evveliyatı itibariyle orman sayılan yer olması sebebiyle orman sınırları içine alındığını belirterek çekişmeli taşınmazın orman sayılan yer olduğu iddiasıyla tapu kayıtlarının iptali ile orman niteliğiyle adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi gereğince hak düşürücü süre dolmuş olduğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu 1992 tarihinde ilân edilmiştir. Mahkemece, çekişmeli parselin kadastro tesbitinin askı suretiyle ilânını takiben 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş ve çekişmeli parsellerin kadastro tesbitlerinin kesinleşmesinden sonra 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreler geçmişse de; 5841 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değişik 3402 sayılı Kanunun 12. maddesine eklenen üçüncü tümcesinde yer alan “iddia ve taşınmazın niteliğine…”ibaresiyle, 5841 sayılı Kanunun 3. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. maddesinin tamamı, Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarih ve 2009/31 Esas 2011/77 sayılı kararı ile iptal edildiği, iptal kararının 23 Temmuz 2011 tarih ve 28003 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği, bu iptal kararından sonra 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinin kamu mallarına ilişkin davalarda değil, Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri tarafından özel mülk savıyla açılan davalarda uygulama olanağı bulacağı (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.06.2011 gün ve 2011/1-36 Esas ve 2011/390 Karar sayılı kararı da aynı yöndedir), somut olayda, çekişmeli taşınmazın devlet ormanı niteliği ile adına tapuya tescili talep edildiğinden ve kamu malı devlet ormanı iddiasıyla dava açıldığından 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinin uygulama olanağının bulunmadığı hususları gözetilerek, mahkemece yargılamaya devam edilip, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ...nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 13/05/2015 günü oy birliği ile karar verildi.