12. Ceza Dairesi 2016/8202 E. , 2016/12381 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık Behçet Porsuk"un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 179/3-2, 62/1. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Diyarbakır 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.12.2015 tarihli ve 2015/638 - 2015/1002 kararına yapılan itirazın reddine ilişkin Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/56 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanığın adli sicil kaydında yer alan İzmir 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/07/2007 tarihli ve 2004/530 - 2007/630 kararı ile 6136 sayılı Ateşli Silahlar Ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Kanun"a muhalefet suçundan hükmolunan 2.088,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün infaz edilip edilmediği ve bu kapsamda adli sicil kaydından silinme koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilmeksizin, keza yine sanığın adli sicil kaydında yer alan ve 09/07/2003 tarihinde işlediği hırsızlık suçundan dolayı İzmir 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/07/2004 tarihli ve 2003/644 esas, 2004/731 sayılı kararı ile hükmolunan 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün 04/09/2007 tarihinde yerine getirildiği dikkate alındığında, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"nun geçici 2/1. maddesinde yer alan "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Adalet Bakanlığı Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce toplanmış olsun veya olmasın, suç tarihi itibarıyla bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki kayıtlar hakkında, 3682 sayılı Kanuna göre süre yönünden silinme koşulu oluşanlar silinir; diğer kayıtlar için bu Kanun hükümlerine göre işlem yapılır." şeklindeki hüküm gereğince uygulanması gereken 3682 sayılı mülga Adli Sicil Kanunu"nun 8/1-b madde ve bendinde yer alan "Cezanın çekildiği veya ortadan kalktığı veya düştüğü tarihten itibaren....b) Basit ve niteliklizimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma ve dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile beş yıldan fazla ağır hapis ve hapis cezasına mahkumiyetler on yıl içinde.... Evvelce verilen ceza cinsinden bir cezaya veya daha ağır bir cezaya mahkum olunmadığı takdirde ilgilinin, Cumhuriyet savcısının veya Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünün talebi üzerine hükmü veren mahkemece veya talep edenin bulunduğu yer asliye ceza mahkemesince duruşma yapılmaksızın adli sicildeki kaydın çıkartılmasına karar verilir." şeklindeki hüküm gereğince cezanın yerine getirildiği 04/09/2007 tarihinden itibaren 10 yıllık sürenin dolduğu 04/09/2017 tarihinde söz konusu kaydın adli sicil kaydından silinme koşullarının oluşacağı, dolayısıyla sanık hakkında 5271 sayılı Kanun"un 231/6-a maddesinde yer alan koşul gerçekleşmeden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemeyeceği gözetilmeden yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet isabet görülmediğinden bahisle
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 21.05.2016 gün ve 94660652-105-21-2272-2016- sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14.06.2016 gün ve 2016/235341 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Mercii kararının verildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu"nun geçici 2. maddesinin 2. fıkrasında "Birinci fıkra gereğince işlem yapılarak arşive alınan kayıtlar hakkında, 3682 sayılı Kanun"un 8. maddesinde öngörülen sürelerin dolduğu veya ertelenmiş olan hükmün esasen vaki olmamış sayıldığı hallerde bu tarih esas alınarak, Anayasanın 76. maddesi ve özel kanunlarda sayılan suç ve mahkûmiyetler dışındaki kayıtlar için ilgilinin, Cumhuriyet Başsavcılığının veya Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünün talebi üzerine hükmü veren mahkemece veya talep edenin bulunduğu yer asliye ceza mahkemesince arşiv kaydının silinmesine karar verilir." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, sanığın adli sicil kaydında İzmir 6. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 15.07.2004 tarih 2003/644 -2004/731 kararı ile 04.09.2007 tarihinde infaz edilen 4 ay hapis cezasına mahkum edildiği eyleminin hırsızlık suçunu oluşturması ve anılan eyleminin Anayasanın 76. maddesinde sayılan suçlardan olduğu anlaşıldığından, adli sicil kaydının silinmesinin mümkün olmadığı, yine adli sicil kaydında sanığın 6136 sayılı kanuna muhalefet suçundan İzmir 15. Asliye Ceza mahkemesi"nin 17.07.2007 tarih 2004/530 -2007/ 630 kararı ile 2088-TL adli para cezasına mahkum edildiği ancak anılan kararın infazına ilişkin dosyada mevcut bir bilginin olmadığı anlaşılmakla; anılan ilamın infaz edilip eyleminin oluşturduğu anlaşıldığından; 5352 sayılı Adli Sicil Kanunun geçici 2. maddesinde, suç tarihi gözönüne alınarak aynı Yasanın yürürlük tarihinden önceki kayıtların silinmesine ilişkin koşullar düzenlenmiş olmakla, sanığın mahkumiyetine konu kayıtların da bu kapsamda bulunduğu, bu nedenle yürürlükten kaldırılan 3682 sayılı Adli Sicil Kanununun 8. maddesinde belirlenen koşullar oluştuğunda, silinmesi mümkün suçlara dair adli sicil kayıtlarının mahkemece verilen silme kayıtlarına dayanılarak ve Adli Sicil İstatistik Genel Müdürlüğünce oluşturulan komisyonca adli sicil kaydından çıkarıldığı belirtilen madde metinlerinde "affa uğramış olsalar bile" ibaresi bulunan, başta Anayasanın 76. maddesi ile özel kanunlarda sayılan suç ve cezaların ise 5352 sayılı Yasanın 10. maddesine göre istenildiğinde verilmek üzere arşiv kaydına alındığı, aynı kanunun 12. maddesinde sayılan koşullar dışında silinmesine yasal olanak bulunmadığı, sözü edilen bu durum karşısında sanığın adli sicil kaydındaki suçların silinmesinin mümkün olmadığı gözetilmeden, hatalı gerekçe ile reddine karar verilmesinde bir isabet bulunmadığı görülmekle;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2016/56 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.