22. Hukuk Dairesi 2014/31796 E. , 2016/4132 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 12.11.2009 tarihinden itibaren temizlikçi personel olarak çalıştığını, 06.07.2012 tarihinde işverence haklı bir sebep olmaksızın iş sözleşmesinin feshedildiğini belirterek kıdem ve hbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının 07-08-09.07.2012 tarihlerinde izinsiz ve mazeretsiz olarak işe gelmediğinin tutanaklarla tespit edildiğini ve akabinde 16.07.2012 tarih ve 976 sayılı yazı ile iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II-g. fıkrası gereğince 10.07.2012 tarihi itibariyle haklı olarak feshedildiğinin bildirildiğini, davacının başka bir iş bulduğunu ve ayrılacağını çalışma arkadaşlarına söylediğini, bu sebeple işyerine izinsiz ve mazeretsiz olarak gelmediğinin öğrenildiğini, nitekim davacının işten ayrılmasının hemen akabinde başka bir işyerinde çalışmaya başladığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalı tarafın fesih gerekçelerinin hiç birinin sübut bulmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
...-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İş sözleşmesinin, işçinin devamsızlıkta bulunması sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı Kanun"un 25. maddesinin (II) numaralı bendinin (g) alt bendinde, “İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü yahut bir ayda üç iş günü işine devam etmemesi” halinde, işverenin haklı fesih imkanının bulunduğu kurala bağlanmıştır.
Davacı iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın davalı tarafından feshedildiğini ileri sürmüş, davalı işveren ise iş sözleşmesinin davacının mazeretsiz devamsızlığı üzerine haklı sebeple feshedildiğini, davacının başka bir iş bulduğunu ve ayrılacağını çalışma arkadaşlarına söylediğini, bu sebeple işe gelmediğinin öğrenildiğini, işten ayrılmasının hemen akabinde başka bir işte çalışmaya başladığını savunmuştur. Mahkemece davalı işverenin haklı feshi ispatlayamadığı kabulü ile davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içerisinde bulunan tutanaklar, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında davalının haklı feshe gerekçe olarak ileri sürdüğü devamsızlığa ilişkin olarak, içeriği tanık beyanları ile doğrulanan devamsızlık tutanakları ibraz ettiği, bu tutanaklara göre davacının ardı ardına üç iş günü işe gelmediğinin tespit edildiği, yine davacının işten ayrıldıktan çok kısa bir süre sonra farklı bir işyerinde çalışmaya başladığı, bu sebeple işi bıraktığı anlaşılmaktadır. Hal böyle iken iş sözleşmesinin davacının devamsızlığı üzerine davalı tarafından haklı sebeple feshedildiği gözetilmeksizin dava konusu kıdem ve ihbar tazminatı alacağı taleplerinin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.