2. Ceza Dairesi Esas No: 2011/26623 Karar No: 2013/6428 Karar Tarihi: 27.03.2013
Hakaret - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2011/26623 Esas 2013/6428 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararı, 2007 yılında kamu görevlisine hakaret suçu işleyen sanık hakkında verilen cezayı değerlendiriyor. Kararda, ceza yasasının hapis cezası ile adli para cezasını seçenekli yaptırım olarak öngördüğü durumlarda, mahkemenin öncelikle neden hapis ya da adli para cezasının seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe göstermesi gerektiği belirtiliyor. Somut olayda da kamu görevlisine karşı hakaret suçu işleyen sanığa verilen hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmediği ifade ediliyor. Ayrıca, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi konusunda da sanığın kişilik özellikleri, duruşmadaki tutumu ve davranışları göz önünde bulundurulmadığına dair eleştiriler yer alıyor. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şöyle sıralanıyor: 5237 Sayılı TCK'nın 125/1 ve 3-a maddeleri; 51/3. maddesi.
2. Ceza Dairesi 2011/26623 E. , 2013/6428 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 2 - 2009/53733 MAHKEMESİ : Şişli 2. Sulh Ceza Mahkemesi TARİHİ : 17/07/2008 NUMARASI : 2007/1075 (E) ve 2008/824 (K) SUÇ : Hakaret
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir. Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK .nun 125/1 maddesinde hapis ve adli para cezası olarak öngörülen seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi, 2-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/ 11-250 2009/13 sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde nazara alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı, olayda şikayetçilerin bir tazminat istemi bulunmadığı gibi dosyaya yansıyan bir zararlarının da belirlenemediği, sanığın kasıtlı bir suçtan mahkumiyetinin de bulunmadığının anlaşılması karşısında; sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken “ hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına takdiren yer olmadığına” biçimindeki, yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 3-5237 sayılı TCK.nun 51/3. maddesi gereğince tayin olunan cezanın ertelenmesi halinde 1 yıldan az ve 3 yıldan çok olmak üzere denetim süresinin belirlenmesi ve denetim süresinin tayin olunan hapis cezası süresinden az olamayacağı ve bu sürenin belirlenmesinde kazanılmış hakkın söz konusu olamayacağı nazara alınmadan 1 yıl 3 ay hapis cezasına hükmedildiği halde denetim süresinin bu süreden az olacak şekilde 1 yıl olarak belirlenmesi , Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 27/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.