14. Hukuk Dairesi 2015/3315 E. , 2015/5385 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.12.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 17.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 12.05.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av.... ile karşı taraftan davalı vekili Av.... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapulu taşınmazın haricen satın alındığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, davalı tarafından ortaklığın giderilmesi davası sonucu ihaleden satın alınan dava konusu taşınmazın 3000 m2"lik bölümünün bedeli karşılığında kendisine devredilmesi konusunda davalı ile anlaştıklarını, bu konuda bono düzenlenerek davalıya verildiğini belirterek tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde haricen satın alınan kısmının rayiç değerinin tahsilini istemiştir.
Davalı, bononu arkasındaki yazının kendisine ait olmadığını, zamanaşımı süresinin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesinde belirtilen on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davalı öncesi 30 pafta 82 parsel olan dava konusu taşınmazı ortaklığın giderilmesi davası sonucunda ihaleden satın alarak 14.07.1992 tarihinde adına tescil ettirmiştir. Üzerinde imara aykırı bina yapılmış olması nedeniyle 2981 sayılı Kanunun 10/b maddesi gereğince yapılan kadastro sonucu taşınmaz daha sonra 10.01.1995 tarihinde 2874 ada 57 parsel numarası ile yine davalı ... adına tescil edilmiştir.
Davacı dava konusu taşınmazın 3000 m2"lik kısmını davalıdan haricen satın aldığını belirterek bu konuda dosyaya ibraz ettiği 21.07.1996 tarihinde düzenlenen bonoyu delil olarak göstermiştir. Bononun arkasında davalının oğulları olan ... ve ... tarafından söz konusu bononun bu satışa karşılık verildiğine ilişkin imzalı beyanları bulunduğunu belirterek 31.12.2012 tarihinde açmış olduğu dava ile tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde haricen satın aldığı kısmın rayiç bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..."un kısıtlanarak oğlu ...un 04.03.2010 tarihi itibariyle kendisine vasi tayin edildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesindeki hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de dava konusu taşınmazın kadastro taspiti 12.12.1994 tarihinde yapılmış, 11.04.1995 tarihinde kesinleşmiştir. Davacının haricen satınalmaya ilişkin dayanağı bono ise 21.07.1996 tarihinde düzenlenmiştir. Buna göre davacı kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanmadığından mahkemece davanın on yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddi doğru değildir.
Diğer taraftan davalı vekilince cevap dilekçesiyle davaya cevap süresi içerisinde zamanaşımı definde bulunulmuştur. Dava konusu taşınmazın 10.01.1995 tarihinde tesis kadastrosu ile davalı ... adına tescil edildiği, davacının dayanağı bononun da 21.07.1996 tarihinde düzenlendiği, davacının bu davayı on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra 31.12.2012 tarihinde açtığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece BK"nın 125. (TBK"nın 146) maddesi gereğince on yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığından davanın bu gerekçe ile reddi gerekirken 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesindeki on yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ise de davanın reddi sonucu bakımından doğru olduğundan HUMK’nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün gerekçesinin yukarıdaki şekilde DEĞİŞTİRİLEREK DÜZELTİLMİŞ bu gerekçe ile ONANMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 12.05.2015 Tarihinde oybirliği ile karar verildi.