MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Hükümlü hakkında vesayet hukukuna ilişkin olarak açılan davada .... Sulh Hukuk Mahkemesi ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

Dava, hükümlüye vasi tayini istemine ilişkindir.
... Sulh Hukuk Mahkemesince, kendisine vasi atanması istenen hükümlünün cezaevine girmeden önce yerleşim yerinin nüfus kayıt sisteminde “.../...” olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
... Sulh Hukuk Mahkemesi ise, yaptırılan kolluk araştırması neticesinde kendisine vasi atanması istenen hükümlünün cezaevine girmeden önce ... İlçesi, ... Köyünde ikamet etmediği, cezaevine girmeden önceki adresinin “..., .../...” olduğu belirtildiğine göre hükümlünün yerleşim yerinin burası olduğunu belirterek yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur.
Türk Medenî Kanununun 411. maddesine göre, "Vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir." Aynı Kanunun 19/1. maddesi uyarınca da, “Yerleşim yeri, bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.”
Her ne kadar ... Sulh Hukuk Mahkemesince nüfus kayıt sistemine göre hükümlünün cezaevine girmeden önce “ .../... adresinde oturduğu belirtilmekte ise de, hükümlünün bu adreste oturmadığı, yaptırılan kolluk araştırmasına göre cezaevine girmeden önce “ ..., .../...” adresinde ikamet ettiği anlaşıldığından, uyuşmazlığın ... Sulh Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/05/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.