8. Hukuk Dairesi 2019/479 E. , 2019/3303 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı ve Katılma Alacağı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı ... vekili, boşanma davası ile birlikte açılıp tefrik edilen davada, dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile öncelikle %50"sinin davacıya verilmesini, bu mümkün olmazsa fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 70.000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 19.11.2007 havale tarihli ıslah dilekçesi ile talep miktarını 30.000 TL arttırarak 100.000 TL"ye çıkartmıştır.
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemenin davanın kabulü ile 433.843,854 TL"nin davalıdan tahsiline dair ilk kararı, davalı vekili tarafından davada iki kez ıslah yapıldığı, talebin katkı payı alacağına ilişkin olmasına rağmen mahkemece katılma alacağına hükmedildiği, dava konusu 42036 ada 7 parsel üzerindeki binanın taşınmazın davalı tarafça satılmasından sonra yeni malikleri tarafından yaptırıldığı, bu nedenle hesaplamaya dahil edilmesinin doğru olmadığı gerekçeleriyle temyiz edilmiş olup, Daire"nin 24.11.2016 tarihli ve 2015/7483 Esas-2016/15991 Karar sayılı kararı ile "19.11.2007 havale tarihli dilekçenin birinci ıslah dilekçesi, 19.11.2014 tarihli dilekçenin ikinci ıslah dilekçesi olduğu, bir davada ancak bir defa ıslah talebinde bulunulabileceğinden ikinci ıslah talebinin göz önünde bulundurulamayacağı, mahkemece 19.11.2007 havale tarihli birinci ıslah dilekçesinde belirtilen 100.000 TL üzerinden kabul kararı verilmesi gerekirken usul ve yasaya aykırı olarak yazılı şekilde 433.843,854 TL miktara hükmedilmesinin doğru olmadığı" gereğine işaret edilerek ıslah yönünden bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulüne, 100.000 TL katkı payı alacağının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından fazlaya ilişkin talebin reddine dair kısım yönünden temyiz edilmiştir.
Eşler, 23.05.1979 tarihinde evlenmiş, 28.05.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK"nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 Sayılı TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179).
Mahkeme ilk kararında, hükme esas aldığı 30.09.2014 tarihli bilirkişi raporundan hareketle davacının dava konusu taşınmazlardan 2910 ada 4 parsel, 934 ada 3 parsel ve 3653 ada 18 parsel sayılı taşınmazlar nedeniyle 236.879,854 TL, 42050 ada 1 parsel sayılı taşınmaz nedeniyle 33.464 TL ve 42036 ada 7 parsel sayılı taşınmaz nedeniyle 163.500 TL olmak üzere toplam 433.843,854 TL katılma alacağı olduğunu, davalı tarafın 42036 ada 7 parselde bulunan 59 nolu taşınmaza ilişkin itirazının tüm dosya içeriği ve bilirkişi raporu göz önüne alınarak kabul görmediğini açıklayarak 433.843,854 TL"nin davalıdan tahsiline karar vermiştir. Hüküm, Dairenin az yukarıda yazılı ilamı ile ıslah yönünden bozulmuştur. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, davacının katılma alacağı talebi de bulunduğuna göre dosya kapsamı, toplanan deliller ve hükme esas alınan bilirkişi raporu dikkate alındığında dava konusu 42036 ada 7 parsel sayılı taşınmaz dışındaki dava konusu dört parça taşınmaz ile ilgili yapılan hesaplama ve belirlenen katılma alacağı miktarında bir isabetsizlik olmadığı görülmektedir. Ne var ki, dava konusu 42036 ada 7 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili mahkemenin kabulü yerinde değildir. Şöyle ki; dosya arasında bulunan tapu kaydı ve yapı ruhsatına göre, anılan taşınmazın 1/2 hissesinin davalı eş adına kayıtlı iken boşanma dava tarihinden sonra 20.06.2007 tarihinde dava dışı 3.kişiye satıldığı ve üzerindeki binanın davalının satışından sonra 2011 yılında yapıldığı anlaşıldığına göre mahkemece bu taşınmaz yönünden sadece davalının hissesine düşen arsa değeri üzerinden katılma alacağı hesaplanması gerekirken bina değeri de dahil edilerek hesaplama yapılmış olması doğru değildir. Mahkemece, bu husus göz önüne alınarak davacının 100.000 TL talebini aşan katılma alacağının doğru olarak hesaplanarak bu kısım yönünden fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmesi gerekirken fazlaya ilişkin talebin reddine dair hüküm kurulmuş olması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla ve HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 27.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.