Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2519
Karar No: 2015/4089
Karar Tarihi: 12.05.2015

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/2519 Esas 2015/4089 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/2519 E.  ,  2015/4089 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 24.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 14.04.2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ... vekili ... ile diğer taraftan davacı ... vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü;

    Davacı vekili 02.06.2011 tarihli dilekçe ile, ... ilçesi ... mevkiinde bulunan arsa vasıflı 46 pafta 7775 parsel sayılı taşınmazı, .... Noterliğinin 26.05.1981 tarih ... yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Genel Vekâletname ile tapu maliki ...i"nin vekili ... adlı kişiden satın alınarak, vekil edeni adına tescil edildiği, ancak Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/202 Esas sayılı karar ile tapu kaydının iptali ile eski haline getirilmesine karar verildiği, ancak gereğinin halen yerine getirilmediği, vekil edenin tapu kaydına güvenerek satın aldığı ve tapu memurunun kusurlu işlemi ile vekil edenin zarara uğradığından, TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazminini istemiyle dava açmıştır.
    Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar, davalı ... vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır.
    Davacı adına tapu siciline kayıtlı taşınmazın, ... tarafından ... Noterliğinde 26 Mayıs 1981 gün 24371 yevmiye numaralı vekaletname düzenlettirilip, bu vekâletname kullanılarak tapu sicil memurluğu tarafından düzenlenen resmî senet uyarınca davacıya satılarak tapu sicilinin oluştuğu, satış için kullanılan vekâletnamenin sahte olduğu gerekçesiyle davacı adına bulunan tapu kaydının iptal edildiği Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.12.2008 tarih ve 2001/202 E. - 699 K. sayılı kararından anlaşılmaktadır.
    TMK"nın 1007. maddesine dayanılarak açılan davalar için ayrıca zamanaşımı öngörülmediğinden, 6098 sayılı Borçlar Kanunun 146. (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunun 125.) maddesindeki 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması söz konusu olduğu, davanın Asliye Hukuk mahkemesinin 24.12.2008 gün 2001/202-699 sayılı ilâmının kesinleştiği 01.03.2011 tarihinden itibaren 10 yıllık süre içinde açıldığından ve davacının zararına neden olan olay ve işlemler zincirinin dava dışı ..."nun tapu malikinin kimlik bilgilerine ulaşması ve bu bilgileri kullanarak sahte vekâletname çıkartması ve bu belgeler sonucunda ... müracaatla resmî senet tanzim ettirmek suretiyle davacıya ait taşınmazı satması şeklindeki eylem nedeniyle zararın oluştuğu, yani oluşan zararın, tapu dairesinde yapılan işlemden kaynaklandığı, tehlike sorumluluğuna dayalı kusursuz sorumluluk şeklinde düzenlenen TMK"nın 1007. maddesi uyarınca Devletin sorumluluğunu gerektiren illiyet bağının bulunduğundan, davalı ... vekilinin zamanaşımına ve illiyet bağına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
    Davacı adına tapu siciline kayıtlı iken sahte vekâletnameye dayalı olarak yapılan satış sonucu iradesi dışında mülkiyetinden çıkan 46 pafta 7775 sayılı parselde kayıtlı taşınmaza ilişkin yapılan işlemlerin tapu sicili işlemlerine dahil olduğundan, TMK"nın 1007. maddesi uyarınca Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunmaktadır.
    Davacının uğradığı gerçek zararın belirlenmesinde, zararın oluştuğu tarihin değerlendirme tarihi olarak esas alınması gerekir. Davacının zararı, Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.12.2008 tarih ve 2001/202 E - 699 K. sayılı kararı ile adına kayıtlı taşınmaza ilişkin yapılan tescil işleminde sahte vekâletname kullanılması nedeniyle yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu nedeniyle davanın kabulüne ilişkin verilen mahkeme hükmünün kesinleştiği 01.03.2011 tarihi zararın oluştuğu tarih olup, mahkemece bu tarihin esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmasa da, gerçek değerin kesinleşme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunlu iken, mahkemece bu yönde araştırma yapılmadan değerlendirme tarihi dava tarihi olarak kabul edilerek hüküm kurulması doğru değildir.
    Bu nedenle, mahkemece arsa niteliğinde bulunan dava konusu taşınmaza yönelik olarak, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerektiğinden, taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve değerlendirme tarihi olan 01.03.2011 tarihinden önce ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için olanak tanınması, gerekli görülürse re"sen emsal getirtme yoluna gidilmesi ve bu emsallere göre değer biçilmesi için konunun uzmanı bilirkişilerden yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle keşif yapılarak, denetlemeye olanak veren bilimsel verileri içeren, emsal ile dava konusu taşınmazların eksik ve üstün yönlerini karşılaştırıldığı rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve yetersiz bilirkişi raporuyla hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    Ayrıca, TMK"nın 1007. maddesi uyarınca açılacak davalarda tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tüm zararları istenebileceği, davacı tarafından istenen Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.12.2008 tarih ve 2001/202-699 sayılı kararı nedeniyle aleyhine takdir edilen yargılama gideri ve vekâlet ücretinin ödenmesinin bu neviden bir zarar olmadığı, açılan davada yapılan yargılama giderleri ve vekil ile temsil olunması nedeniyle takdir edilen vekâlet ücretinin davanın neticesine göre HMK"nın 326. maddesi uyarınca aleyhine hüküm verilen tarafa yüklendiğinden. TMK"nın 1007. maddesi kapsamında oluşan bir zarar niteliğinde bulunmadığı gözetilmeden, TMK"nın 1007. maddesi uyarınca ...nin sorumlu olduğuna ilişkin hüküm kurulması da usul ve yasaya aykıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak ...ye verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 388/4. (HMK m. 297/ç) ve HUMK"nın 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 12/05/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi