5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/9517 Esas 2017/8059 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/9517
Karar No: 2017/8059
Karar Tarihi: 11.10.2017

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/9517 Esas 2017/8059 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde gerçekleşen davada, 5846 sayılı Kanuna Aykırılık suçundan sanık hüküm giymiştir. Temyiz edilen kararda, işin esasına geçilmiş ve suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmadığı, toplum olduğu belirtilmiştir. İnceleme sonucunda, birleşen dosya ile sanık hakkında Sakarya 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılan araştırmada benzer eylemler nedeniyle Sanık hakkında uygulanan cezanın suçun ağırlığı ile orantılı olmadığı, temel cezanın saptanması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, kararın başlığında suç tarihinin yanlış yazıldığına dikkat çekilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 71/1, 81/4 ve 81/13 maddeleri ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 43/1 ve 53. maddeleri belirtilmiştir.
19. Ceza Dairesi         2016/9517 E.  ,  2017/8059 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Katılanın hak sahibi olduğunu 29/02/2012 tarihinde öğrenmesine rağmen, dava konusu materyal ile ilgili olarak 6 aylık yasal şikayet süresi geçtikten sonra, 27/09/2012 ve 07/12/2012 tarihlerinde hak sahibi olduğunu kanıtlayan belgeleri vekili aracılığıyla ibraz ettiği gözetildiğinde, sanık hakkında 5846 sayılı Kanun"un 81/4. maddesi yerine aynı Kanun"un 71/1, 81/13. maddeleri gereğince uygulama yapılması,
    2-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylemler nedeniyle sanık hakkında Sakarya 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 20.06.2013 tarih ve 2012/192 esas, 2013/561 sayılı kararı ile verilip Dairemizin 2016/11053 esasında kayıtlı olan ve aynı gün incelenerek bozulmasına karar verilen dava dosyasının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
    Anılan dosyaların incelenerek birleştirilmesi, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle,sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
    Kabule göre,
    1-Davaya konu eserlerin birleşen dosyada 54, ana dosyada 67 adet olmak üzere toplamda 121 adet bandrolsuz film DVD"si olduğu cihetle, TCK’nın 61. maddesindeki ölçütler ve aynı Kanun"un 3. maddesindeki “fiilin ağırlığı ile orantılı ceza verilmesi ilkesi”
    çerçevesinde somut olay açıkça irdelenerek, temel cezanın saptanması gerektiği gözetilmeden, dosya içeriğiyle uyumlu olmayan "sanığın suçu işleyiş biçimi, özelliği, saik ve sebebi ile aynı tür suçları işleme yönündeki eğilimi ile kasdettiği fiillerdeki devamlılığa göre kastının yoğunluğu ve suçtan husule gelen netice ile eyleme konu ürün adetlerinin sayısal çokluğu gibi unsurların dikkate alınması sonucunda; suça yasada tercihli şekilde öngörülen cezalara ilişkin olarak failin ıslahı ile topluma iyi halli bir kimse olarak kazandırılması mülahazalarının da gözetilmesiyle takdiren hapis cezasının tercih olunmasıyla birlikte TCK 3/1 maddesi hükmü de dikkate alınarak fiile göre tayin olunacak cezanın adalet ve hakkaniyet ilkeleri muvacesinde orantı arzetmesi hususunun da nazara alınmasıyla takdiren asgari hadden uzaklaşılmak suretiyle takdiren üst hadde varmaksızın temel ceza tayini cihetine gidilmesi" gibi maddedeki bazı ibarelerin tekrarlanması suretiyle, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak ve hakkaniyet ölçülerine uyulmayarak fazla tayini,
    2-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    3-Suç tarihinin 13/12/2011 ve 22/12/2011 olmasına rağmen karar başlığında 13/12/2011 olarak gösterilmesi,
    Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 11/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.