Danıştay 8. Daire 2019/6915 Esas 2020/5524 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/6915
Karar No : 2020/5524


Kararın Düzeltilmesi İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili: Av. …
Karşı Taraf (Davacı): … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili: Av. …
İstemin Özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 30/04/2019 tarih ve E:2013/4628, K:2019/4003 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi: İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Danıştay dava daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararlar hakkında karar düzeltilmesi yoluna başvurulabilmesi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinde yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İstemde bulunan tarafından öne sürülen düzeltme nedenleri sözü edilen maddede belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığından karar düzeltme isteminin reddine, karar düzeltme giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 09/12/2020 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.



KARŞI OY :

(X)- Dava; … Üniversitesi, Biga İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde uzman olarak görev yapan davacının, 16.02.2012 tarihinde dolacak olan görev süresinin uzatılmayacağına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince, idarenin uzman olarak görev yapan ve görev süresi dolacak olan bir personelin görev süresinin uzatılıp uzatılmaması hususunda takdir yetkisi bulunduğundan, bu yetkinin olumlu olarak kullanması veya ihtiyacı olmayan bir birimde personel çalıştırması konusunda yargı kararıyla zorlanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerde, davacının hiç bir soruşturma geçirmediği ve cezalandırma işlemine muhatap olmadığı, dava konusu işlemin rektörlük seçiminde aday olan babasından intikam almak amacıyla tesis edildiği iddialarında bulunduğu görülmektedir.
Bu durumda her ne kadar İdare Mahkemesince davacının hizmetine ihtiyaç olmadığı ve idarenin yargı kararı ile zorlanamayacağı belirtilmiş ise de, idarenin takdir yetkisinin mutlak olmadığı açık olup, uyuşmazlığın çözümü için önem arz eden davacı iddialarına yönelik olarak herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı olarak verilen Mahkeme kararında hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle karar düzeltme isteminin kabul edilerek Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşüncesiyle çoğunluk kararına katılmıyorum.