Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/18302 Esas 2018/3119 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18302
Karar No: 2018/3119
Karar Tarihi: 31.05.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/18302 Esas 2018/3119 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı şirket, gayrimenkul satış bedelinin bir kısmını ödemediği için davacı şirkete alacaklı olduğu iddiasıyla icra takibi yapıldığını, ancak davalı şirketin takibe itiraz ettiğini belirtmiştir. Davacı şirket, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebiyle dava açmıştır. Mahkeme, davacının alacaklı olduğu hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığını, ancak davalı şirketin ödeme yapmama gerekçesinin hatalı fatura olduğunu iddia ettiğini ve faturanın düzenlenmesinde bir takım eksikliklerin olduğunu öne sürdüğünü belirlemiştir. Mahkeme, faturanın kesilmesi ve davalı şirkete tebliğ edilmesi gerektiğini, ancak fatura tutarının KDV dahil 780.000,00-TL tutarlı olarak kesilmesi gerektiğini ve bu nedenle davalının itirazının haklı olduğunu kabul etmiştir. Bu nedenle mahkeme, davayı reddetmiş ve davacıyı kötü niyet tazminatına mahkum etmiştir. Ancak Yargıtay, davacının fatura düzenleme mecburiyeti bulunmadığını ve sözleşmeye uygun fatura düzenlenmemesi durumunda bile malın bedelini talep hakkının bulunduğunu belirterek, mahkeme kararını bozmuştur. Kanun maddeleri olarak; Borçlar Kanunu madde 153 ve Vergi Usul Kanunu madde 224’e dikkat çekilmi
19. Hukuk Dairesi         2016/18302 E.  ,  2018/3119 K.

    "İçtihat Metni"

    .....

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, davacının, davalı şirkete gayrimenkul satışı yaptığını, satış bedelinin 780.000,00 TL. olduğunu, davalın şirketin bu bedelin 27.500,00 TL’ sini ödemediğini, alacağın tahsili için davalı şirket aleyhine .... sayılı dosya ile icra takibi yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının satışa ilişkin hatalı fatura düzenlediğini, şirketlerini fazladan 140.000,00 TL borçlandırmak istediğini, davacı şirketin sözleşmede belirtilen şartları yerine getirmediğini için davalı şirketin temerrüte düşmediğini ve takip talebinde belirtilen alacağın henüz muaccel hale gelmediğini belirterek, davanın reddini ve davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davalı şirkete satılan gayrimenkul bedelinden dolayı davacının 27.500,00-TL alacaklı olduğu hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, uyuşmazlığın davalının temerrütünün olup olmadığı hususunda toplandığı, davalının temerrütü için faturanın kesilmiş olması ve davalıya tebliğ edilmiş olması ve davalının da bu faturaya itirazının olmaması gerektiği, davalının temerrüt tarihinin faturanın davalı tarafa teslim tarihi ile başlayacağı hususu nazara alındığında davalının söz konusu toplam 920.000,00-TL faturayı kabul etmemekte haklı olduğu, faturanın KDV dahil 780.000,00-TL tutarlı olarak kesilmesi gerektiği bu nedenle davalının itirazında haklı olduğu gerekçesiyle, davanın reddine ve davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava taşınmaz satışından kaynaklı bakiye alacağın tahsiline yönelik itirazın iptaline ilişkindir. Taraflar arasındaki davaya konu 05.04.2012 tarihli protokolde taşınmaz bedelinin ödeme koşulları açıkça belirtilmiştir. Protokolde satış ile ilgili faturanın düzenlenmesinden sonra ödemenin yapılacağına dair herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Taşınmaz satışının devri resmi olarak gerçekleştirilmiştir. Ayrıca protokoldeki ödemeyle ilgili diğer koşullarda davacı tarafından yerine getirilmiştir. Fatura düzenlenmesi VUK hükümlerine tabi olup, sözleşmeye uygun fatura düzenlenmemesi malın bedelini talep etme hakkını ortadan kaldırmaz. Mahkemece tüm bu hususlar dikkate alınmadan yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 31/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.