17. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/1434 Karar No: 2010/4114 Karar Tarihi: 03.05.2010
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2010/1434 Esas 2010/4114 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2010/1434 E. , 2010/4114 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Asliye 3. Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, asıl ve birleşen davada, müvekkilinin davalıların sürücü, işleten ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı oldukları aracın neden olduğu kazada yaralandığını, bu suretle zarar gördüğünü ileri sürerek, asıl davada 3.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücü ve işletenden ve birleşen davada 16.685,00 TL maddi tazminatın ise her üç davalıdan temerrüt faizleriyle tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davacının maddi zararının kendi sigortası tarafından karşılandığı, ancak olay nedeniyle manevi zarar oluştuğu gerekçesiyle, maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulü ile 3.000,00 TL manevi tazminatın temerrüt faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. HUMK"nın 388. maddesinde, mahkeme kararında hangi hususların yazılması gerektiği belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekmektedir. Somut olayda davalı ... şirketi, asıl davada davalı konumunda olmayıp, birleşen davanın davalısı konumundadır. Asıl davada diğer iki davalıdan maddi ve manevi tazminat istenilmiş, birleşen davada ise sigorta dahil üç davalıdan yalnızca maddi tazminat istenilmiştir. Ancak mahkeme kararının hüküm fıkrasında asıl ve birleşen davadaki talepler hakkında anılan hükümlere uygun olarak ayrı ayrı hüküm kurulmamış, manevi tazminatla hangi davalıların sorumlu olduğu belirtilmeden, davalılardan tahsiline ilişkin hüküm kurulmak suretiyle, infazda tereddüde neden olacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı Ergo ..."ne geri verilmesine 03.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.