Esas No: 2022/4087
Karar No: 2022/12625
Karar Tarihi: 15.06.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/4087 Esas 2022/12625 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sahte fatura düzenleme suçundan sanığın 2009'daki davasında Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle düşme hükmü verilmesine karar verdi. Ancak 2011'deki davada mahkumiyet hükmü eksik incelemeden bozuldu ve sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Suçun sübutu halinde ise 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359 maddesinin 3,4,5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi gerektiği belirtildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜMLER : Düşme, beraat
1) 2009 takvim yılı için verilen düşme hükmüne yönelik temyizin incelenmesinde;
Sanığa yüklenen suçun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiği ve sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği, Mahkemece kabul ve takdir kılınmış olmakla, katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
2) 2011 takvim yılı için verilen beraat hükmüne yönelik temyizin incelenmesinde:
a) Mahkemece 23.06.2014 tarihinde verilen mahkumiyet hükmünün Dairemizin 10/11/2020 tarih ve 2017/1940 Esas, 2020/6691 Karar sayılı ilamı ile eksik incelemeden bozulmasına karar verildiği, Mahkemece uyulmasına karar verilmesine rağmen, “TUTANAK” başlıklı 29/04/2011 tarihli şirkete ait kaşe ve sanığın imzasının yer aldığı tutanak içeriğinde yer alan beyanları ile Mahkemedeki savunması arasındaki çelişkinin giderilmediği; Isparta Defterdarlığı Kaymakkapı Vergi Dairesinin 24.03.2021 tarihli E.7479 sayılı yazılarında sanığın düzenlediği faturaları kullanan mükelleflere ait vergi müfettişlerince düzenlenmiş olan vergi tekniği raporları, vergi suçu raporları ile görüş ve öneri raporlarının yazı ekinde gönderildiği belirtilmesine rağmen dosya içerisinde olmadığı, bu mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılmadığı, bu şirket yetkililerinin tanık olarak dinlenmediği; sanığın satımını yaptığını söylediği kontörlerle ilgili kayıtlarının getirtilerek yeterli kontör girişi olup olmadığı, alım satım miktarlarının uygunluğu yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra sanığın hukuki durumun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Suçun sübutu halinde; hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359 maddesinin 3,4,5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.