15. Hukuk Dairesi 2020/1953 E. , 2020/2993 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, yüklenici şirket ile arsa sahibi ... arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereğince yükleniciye düşen bağımsız bölümlerin satın alınması sebebiyle temliken tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporu ve hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamı ile davalı yüklenicinin diğer davalı arsa sahibi ile imzaladığı kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi ile üstlendiği inşaatın fiziki olarak tamamlandığı, yapı kullanma izin belgesi alınmasının mümkün olduğu anlaşılmaktadır. Davalılar arasında ve dava dışı arsa sahibi ...’ın da imzaladığı 02.02.2006 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi adi yazılı şekilde yapılmış ise de; inşaatın tamamlanmış ve tapu devri yapılmış olması sebebiyle geçersiz olduğu ileri sürülemeyeceğinden bu sözleşmenin tapu ferağının verilmesi başlıklı 7. maddesinde aşamalı devir öngörüldüğü ve anahtar tesliminde 5 dairenin daha tapusunun verileceği kabul edildiği, Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarında anahtar teslimi ibaresinin yapı kullanma izin belgesi alma yükümlülüğünü de kapsadığı kabul edildiğinden, yapı kullanma izin belgesi alma yükümlülüğünün davalı yükleniciye ve onun halefi olarak davacıya ait olacağının mahkemece değerlendirilmesi doğrudur.
Mahkemece temlik alan davacıya yapı kullanma izin belgesi almak üzere 23.06.2015, 28.06.2016 ve 20.12.2016 tarihli duruşmalarda süre verilmiş ise de; davacı arsa sahibi olmadığı gibi tek başına belediyeden yapı kullanma izin belgesini almak ve gerekli işlemleri yapmak üzere yetkisi bulunmamasına ve arsa sahiplerince bu konuda kendisine vekâletname verilmemiş olmasına rağmen söz konusu işlemleri yapmak üzere yetkilendirilmemiştir.
Davacı temyiz aşamasında 3194 sayılı İmar Kanunu’nun geçici 16. maddesi gereğince bir kısım maliklerce alınan yapı kayıt belgelerini sunmuş ise de, söz konusu yapı kayıt belgeleri yapı ve inşaatı yasal hale getiren ve yapı kullanma izin belgesi yerine geçen bir belge olmayıp, imara aykırı ve kaçak yapının imara aykırılık giderilip yasal hale getirilinceye kadar yıkımını ve para cezasının uygulanmasını engelleyen belge niteliğinde olduğundan bu belgenin alınmış olması ile yüklenicinin yapı kullanma izin belgesi alma yükümlülüğünü yerine getirdiğinin kabulü mümkün değildir.
Bu durumda mahkemece ... Belediye Başkanlığı’ndan, 03.06.2015 tarihli bilirkişi raporuna göre, fiziki olarak tamamlanmış olup, oturulduğu bildirilen yapıya, yapı kullanma izin belgesi verilmesinin mümkün olup olmadığı, verilmesi mümkün ise bunun koşulları ve yapılması gereken işlemlerin nelerden ibaret olduğu sorulup, bundan sonra, belediyeden gelecek yazı cevabına göre davacıya bağımsız bölüm satın aldığı inşaatın tamamına yapı kullanma izin belgesini alması için belediye ve diğer kurum ve kuruluşlarda arsa sahibi ve yüklenicinin yapmak zorunda olduğu iş ve işlemleri yapmak üzere yetki ve bu işlemleri tamamlamak üzere makul süre verilip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, süre verilmesine rağmen yetki verilmeden ve sonuçları da açıklanmadan davacının yüklenici namına yapı kullanma izin belgesi alma yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 16.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.