(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2013/5065 E. , 2013/16860 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali ve tahliye
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, asıl ve birleşen davada kira parasının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile ... 1. İcra Müdürlüğü"nün 2008/18702 sayılı icra dosyasında 4.649 TL alacak üzerinden itirazının iptaline, takibin devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve kiralanan 4 ve 5 No"lu dükkanların temerrüt nedeniyle tahliyesine karar verilmesi üzerine hüküm taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalı vekilinin tüm ve davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı vekilinin alacağa ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Davalı kiracının dava konusu edilen 4 ve 5 No"lu dükkanlarda kiracı olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamakla birlikte, taraflar kiralananlara ilişkin farklı kira sözleşmelerine dayanmaktadır. Davacı, her iki kiralanan için ayrı ayrı düzenlenmiş 01.01.2003 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli, her biri takip konusu edilen dönem için 15.000 Dolar bedelli kira sözleşmeleri ile davalının kiralananlarda kiracı olduğunu iddia ederken, davalı, daha sonra her iki kiralanan için tanzim edilen 01.05.2003 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli, toplam yıllık 7.200 TL bedelli kira sözleşmesi ile taşınmazlarda kiracı olduğunu savunmaktadır. Davacı kiraya veren dayandığı kira sözleşmeleri gereğince 2008 yılında her iki kiralananın kira parasının ödenmediği iddiası ile ... 1. İcra Müdürlüğü"nün 2008/18700 ve 2008/18702 sayılı dosyaları ile 16.09.2008 tarihinde icra takipleri başlatmıştır. Her iki takibe de davalının yasal süresi içinde itiraz etmesi üzerine açılan itirazın iptali ve temerrüt nedeniyle tahliye davaları yargılama süreci içinde birleştirilerek görülüp sonuçlandırılmıştır. Her iki taraf da, karşı yanın dayandığı kira sözleşmesindeki imzalarına
karşı çıkmamakla birlikte mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, davalının dayandığı 01.05.2003 başlangıç tarihli ve yıllık 7.200 TL bedelli kira sözleşmesinin düşük stopaj vergisi ödenmesi amacıyla vergi dairesine ibraz edilmek üzere hazırlandığı, taraflar arasında geçerli ve uygulanması gereken kira sözleşmelerinin davacının icra takipleri ve davalarda dayandığı 01.01.2003 tarihli ve her biri 15.000 Dolar bedelli kira sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim davacı da, bu sözleşmelere istinaden davalı kiracı hakkında 2008 yılının kira parasının tahsiline yönelik olarak tahliye istemli iki ayrı icra takibi başlatmıştır. Uyuşmazlığın çözümü ve hangi kira sözleşmesinin geçerli olduğu konusunda yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda, her ne kadar bilirkişi, önceki dönemlerde yapılan kira ödemelerinden hareketle kiralanan 4 ve 5 No"lu iş yerlerinin toplam kiralarının 15.000 Dolar olduğundan hareketle davalı kiracı tarafından takip konusu edilen 2008 yılı kira parasının eksik ödenen bölümünü tespit etmek yoluna giderek rapor düzenlemiş ise de, bu yaklaşımın kabulü, varlığı ve imzaları inkar edilmeyen kira sözleşmelerinden birinin hiç göz önüne alınmaması anlamına gelir. Oysa ne davalının dayandığı 01.05.2003 tarihli kira sözleşmesinde, ne de taraflar arasında düzenlenmiş başka bir belgede 01.01.2003 tarihli kira sözleşmelerinin feshedildiğine, geçerliliğini yitirdiğine ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır. O halde HGK.nun 08.05.2002 gün 2002/13-396-388 21.09.2005 gün 2005/6-491-471 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere tarafların gerçek iradelerine uygun olan 01.01.2003 tarihli sözleşme değer verilerek 4 ve 5 No"lu kiralananların yıllık kira bedelinin 15.000"er Dolar olduğunun kabulü ile davalının her bir kiralanan yönünden takip konusu edilen 2008 yılı kira parası için eksik ödediği miktarın ek bilirkişi raporu ile saptanmasından sonra sonucuna göre her iki davaya ilişkin olarak alacak konusunda bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) No"lu bentte yazılı nedenlerle tahliyeye ilişkin hüküm kısmının ONANMASINA, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda (2) No"lu bentte yazılı nedenlerle alacağa ilişkin hüküm kısmının BOZULMASINA ve onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 17.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.