Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2480 Esas 2011/915 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2480
Karar No: 2011/915
Karar Tarihi: 10.10.2011

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2480 Esas 2011/915 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun (HUMK) 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırının 2010 yılı için 1.430 TL olduğunu hatırlatıyor. Kararda, HUMK'nın 427/4. maddesi gereği alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, kesinlik sınırını geçmeyen davacı tarafın, temyiz hakkı bulunmamakta olduğu belirtiliyor. Ancak, davalı tarafça kesinlik sınırı üzerinde kalan miktara yönelik temyiz yoluna başvurulması durumunda, davacı tarafın katılma yolu ile temyiz hakkı saklı tutulduğu ifade ediliyor. Mahkeme, somut olayda, 1.507,11 TL.'nin tahsili istenilirken, mahkemece 1.178 TL.'nin tahsili yönünde karar verildiği ve reddedilen miktar yönünden davacı vekilince temyiz edildiği belirtiliyor. Ancak, temyiz sınırının altında kaldığı ve katılma yolu ile temyiz yolunun da olmadığı için, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi gerektiği sonucuna varılıyor. Kararda, HUMK'nın 427/4. maddesi ile 5236 sayılı Kanun'un 19. maddesiyle eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da detaylı olarak açıklanmaktadır.
23. Hukuk Dairesi         2011/2480 E.  ,  2011/915 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    KARAR


    5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun (HUMK) 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle HUMK’a eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2010 yılı için 1.430. TL dir.
    HUMK.nun, 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/4 ncü madde hükmüne göre alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, asıl istemin kabul edilmeyen bölümü, anılan kesinlik sınırını geçmeyen davacı tarafın, temyiz hakkı bulunmamakta ise de, davalı tarafça, kesinlik sınırı üzerinde kalan miktara yönelik temyiz yoluna başvurulması halinde, davacı tarafın, katılma yolu ile temyiz hakkı saklıdır. Somut olayda, dava dilekçesinde, 1.507,11 TL.nin tahsili istenilmiş olup, mahkemece, 1.178 TL.sinin tahsiline dair verilen karar, reddedilen miktar yönünden davacı vekilince temyiz edilmiştir. İstemin reddedilen kısmı, yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığı gibi, temyizin katılma yolu ile temyiz de olmamasına göre, davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştr.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, 10.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.