Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Hırsızlık suçu bakımından, suça sürüklenen çocuğun suç tarihi itibari ile 15-18 yaş aralığında olmasına rağmen hakkında TCK"nın 31/3. maddesi uyarınca indirim yapılmayarak fazla ceza tayin edilmiş olması, 2-Teşebbüs aşamasında kalan eylem nedeniyle, suçun ulaştığı aşamada gözetilerek “meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı” dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK.nun 35. maddesi gereğince cezasından adil, hakkaniyete uygun makul bir indirim yapılması gerektiği halde gerekçe de gösterilmeksizin en alt oran olan 1/4 oranında indirim uygulanması, 3-Suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde henüz 18 yaşını ikmal etmediği ve suç tarihinden önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olması nedeniyle TCK"nın 50/3. maddesi gereğince hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan hükmedilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın aynı kanunun 50/1 maddesi gereğince adli para cezası ya da diğer tedbirlerden birine çevrilmesi zorunlu olduğunun gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 05.09.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.