18. Ceza Dairesi 2015/16545 E. , 2016/2495 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A) Sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükmün temyizinde;
Sanığa yükletilen tehdit eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Sanık hakkında ikinci kez tekerrür hükümleri uygulanmakla, 5275 sayılı Kanunun 108/3. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmemiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Ancak,
TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Adli sicil kaydında yer alan en ağır cezayı içeren Çanakkale 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.10.2010 kesinleşme tarihli 2010/524-403 E-K sayılı ilamı ile hükmolunan 3 yıl hapis cezası yerine daha az cezayı içeren ilamın tekerrüre esas alınması,
Kanuna aykırı ve sanık ..."un temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye aykırı olarak, tekerrür uygulamasına ilişkin hüküm fıkrasının çıkarılarak yerine “Sanığın adli sicil kaydında yer alan Çanakkale 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2010/524-403 E-K sayılı ilamı ile hırsızlık suçundan verilen 3 yıl hapis cezasından dolayı mükerrir olduğu anlaşıldığından, TCK’nın 58. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca sanığın aleyhine değiştirmeme ilkesi gözetilerek 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi uyarınca koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın Edremit 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/130-2010/148 E/K sayılı ilamındaki cezası esas alınarak belirlenmesi” ibaresinin eklenmesiyle, “TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ” ilişkin kısımların kararlardan çıkarılması suretiyle HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B) Hakaret suçundan kurulan hükmün temyizine gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Olay tutanağında “tutuklu olan sanığın hasta nakil aracına binmeden önce sigara içmek istediği, araç şoförünün yasak olduğunu söylemesi üzerine sanığın, araç şoförü olan katılan ..."ya “sana ne oluyor lan, sen kimsinde konuşuyorsun, sen karışma” ardında da kendisini uyaran devriye komutanı olan mağdur ..."a “sen kim oluyorsun lan şerefsiz” şeklinde sözler söylediğinin belirtilmesi, tanık anlatımlarınında bu doğrultuda olması, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 19.04.2012 tarihli iddianamesindeki anlatım ile mahkemenin kabulünde ise, olay tutanağı ve tanık anlatımlarıyla çelişecek şekilde hakaret suçuna konu “sen kim oluyorsun lan şerefsiz” şeklindeki sözlerin katılan ..."ya yönelik söylendiğinin kabul edilmesi, sanığın katılana söylediği “sana ne oluyor lan, sen kimsinde konuşuyorsun, sen karışma” şeklinde kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerin ise, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması karşısında, sübut ile bağdaşmayacak şekilde hakaret suçunun mağdurunda hataya düşülerek yerinde olmayan gerekçe ile hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a) Sanık hakkında ikinci kez tekerrür hükümleri uygulanmakla, 5275 sayılı Kanunun 108/3. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmemesi,
b) Adli sicil kaydında yer alan en ağır cezayı içeren Çanakkale 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.10.2010 kesinleşme tarihli 2010/524-403 E-K sayılı ilamı ile hükmolunan 3 yıl hapis cezası yerine daha az cezayı içeren ilamın tekerrüre esas alınması,
c) Hakaret suçunun aleni bir yer olan “hastane bahçesinde” gerçekleşmesi nedeniyle TCK"nın 125/4. maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı ve sanık ...."un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/02/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.