18. Ceza Dairesi 2015/13911 E. , 2016/2494 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : İmar kirliliğine neden olmak, mühür bozma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-TCK"nın 184/1. maddesindeki "yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran" kişilerin cezalandırılması öngörülmüş olup, İmar Yasasının 5. maddesinde de bina kavramı kendi başına kullanılabilen, üstü örtülü ve insanların içine girebilecekleri ve insanların oturma, çalışma eğlenme veya dinlenmelerine veya ibadet etmelerine yarayan, hayvanların ve eşyaların korunmasına yarayan yapılardır." şeklindeki açıklanma karşısında, suça konu güneşlenme platformu ile falazler üzerinde inişi sağlamak için yapılan yolun babaları ile üzerine döşenen çelik profilin İmar Yasasının 5. maddesi kapsamında tanımı yapılan “bina” vasfında bulunup bulunmadığı hususunda uzman bilirkişiden rapor alınmaması,
2-Yapılan imalatların bulunduğu taşınmazın “sit alanında ve kıyı kenar çizgisi içerisinde” kaldığının anlaşılması nedeniyle 2863 sayılı Kanun ile 3621 sayılı Kıyı Kanununa aykırılıktan suç duyurusunda bulunulması, bu yönde davaların açılması halinde ise davaların birleştirilmesi, TCK"nın 44. maddesi gereğince daha ağır cezayı gerektiren suçtan hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ve yerinde olmayan gerekçe ile hüküm kurulması,
3-Sanık müdafinin, “müvekkilimiz oteli işleten şirketin yönetim kurulu başkanıdır ancak otelin işletmesi yönetim kurulu tarafından atanan genel müdürü tarafından yapılmaktadır, mühürleme yapıldığından müvekkil haberdar değildir, bundan sonraki yapım aşamasından da haberi olmamıştır” şeklindeki savunması karşısında, suç tarihinde otelin genel müdürü olan Vefa Çelik"in tanık olarak bilgisine başvurularak, mühürleme olayından sanığın haberdar olup olmadığı ile haberdar olması halinde ise, suça konu imalatların devamı yönünde sanık tarafından kendisine talimat verilip verilmediği hususlarının tespit edilmesinden sonra mühür bozma suçu yönünden sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Kabule göre de;
TCK"nın 184/5. maddesinin uygulanabilmesi için kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi gerekir. Sanık müdafinin 24.10.2013 tarihli celse de, suça konu imalatlara dair izin alındığı yönündeki savunması, bu savunmayı destekleyen karardan sonra Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesine yaptırılan tespit neticesinde alınan bilirkişi raporu ile Antalya Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun “suça konu güneşlenme platformu uygulama projesinin falezlerin topografik doğal yapısına zarar vermeyecek şekilde yapılması ayrıca talep edilen alanın falezler üzerinde taşıyıcı görevi yapan temel alanlarındaki beton kütlelerin, falezlerin doğal yapısına uygun aynı taş malzeme ile gizlenmesi, çelik konstrüksiyon yapının falezlerin doğal rengine uygun olarak boyanması, platformun korkulukları, zemin kaplaması ile merdiven korkuluklarının ahşap malzemeden yapılması koşuluyla projenin tasdikinin uygun olduğu” yönündeki 07.05.2012 ve 21.05.2012 tarihli kararları karşısında, mahallinde yapılacak keşif neticesinde alınacak uzman bilirkişi raporuyla, yapılan imalatların Antalya Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonunun 07.05.2012 ve 21.05.2012 tarihli kararlarına uygun hale getirilip getirilmediğinin tespit edilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ... müdafinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/02/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.