13. Hukuk Dairesi 2018/3499 E. , 2019/6086 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı ..., dava dilekçesiyle ... / ..."daki ... konutlarından D6-A, D6-B bloklarının yöneticisi olduğunu, konutları davalı ..."den aldıklarını, ..."nin de yapıları diğer davalı ... San. ve Tic. Ltd. Şti."ye yaptırdığını, evlerin ayıplı olduğunu 2007 yılında meydana gelen yağışla çatıdaki kiremitlerin kırıldığını, bacaların uçtuğunu, binaların çatılarından evlere su girdiğini, zararın 2007/33 esas sayılı delil tespiti dosyasıyla 4.000,00 TL olarak belirlendiği ileri sürerek A ve B bloklarındaki toplam 4.000,00 TL değerindeki zararın fazlaya ilişkin hakları saklı tutmak kaydıyla tespit tarihi olan 14/11/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiş, sonradan talebini ıslah ile 4.410,00 TL"ye çıkartmıştır.
Diğer davacılar, 10/03/2017 tarihinde davaya katılma talebinde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davacıların tapuda malik olmaması sebebiyle aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm 16/03/2018 tarihinde davadan feragat eden ... dışındaki davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ayıplı mal nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin olup, dosyadaki bilgi ve belgelerden bağımsız bölümlerin uzun vadeli taksitlerle davacılara satıldığı, inşaat biter bitmez teslimin yapıldığı ancak tapudaki devir işlemlerinin satış bedelinin tamamının ödenmesinden sonraya bırakıldığı, binaların davacılara tesliminden sonra onların kullanımındayken 2007 yılındaki yağış sebebiyle hem müşterek hem de müstakil kısımlarında birtakım zararlar meydana geldiği, bunun için davacı ... Yönetici sıfatıyla iş bu davayı açtığı sonradan başka kat maliklerinin de talepleri üzerine davaya davacı sıfatıyla kaydedildiği anlaşılmaktadır.
Davadaki talep esas itibarıyla davacılar ile davalı ... arasındaki satım sözleşmesine dayandığından davacı ..."in diğer davalılar hakkında yönetici sıfatıyla dava açması mümkün değildir. Her hak sahibi ancak kendi bölüm ve hissesiyle ilgili olarak aralarındaki sözleşmeye istinaden talepte bulunabilir.
Öte yandan, hukuk usulünde dahili davacı müessesesi de yoktur. Dava dışı kişilerin davada davacı olarak yer alabilmesi için belli istisnai durumlar (zorunlu dava arkadaşlığı) dışında ayrıca bir dava açmış ve o dava ile incelemedeki davanın birleştirilmesine karar verilmiş olması gerekir.
Dava dilekçesinde yer almayan ..., ..., ..., ..., ... ve ..."in katılma yoluyla davada davacı olabilmesi mümkün olmadığı halde mahkemece davaya dahil edilmesi ve davanın esasına girilerek bu kişiler yönünden de aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre davacı ..."in sair temyiz itirazlarının incelenmesine şu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacı ..."in sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 31,40 TL harcın istek halinde davacılara iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.