3. Hukuk Dairesi 2020/7302 E. , 2021/6739 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : ANKARA 20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; tarafların istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 2012 yılı Ekim ayında Kuruma fatura ettiği sağlık hizmeti bedellerinden 918.625,12 TL kesinti yapıldığını, kesintinin hukuka aykırı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL"sinin fatura tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, 06/12/2017 tarihli ıslah dilekçesiyle de talep miktarını 547.337,23 TL"ye çıkarmıştır.
Davalı; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; davanın kabulüne, davacı alacağının 10.000,00 TL"sine dava tarihinden bakiyesi olan 537.337,23 TL"sine de ıslah tarihi olan 06/12/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve hüküm, davacı ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının faiz başlangıç tarihine yönelik temyiz itirazı bakımından
Dava, davacının sunduğu sağlık hizmetlerine ilişkin 2012 Yılı Ekim ayında kuruma sunduğu faturaların örnekleme yöntemiyle yapılan incelemesi neticesinde uygulanan 547.337,23 TL kesintinin, fatura tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsili istemine ilişkin olup, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; davacının 547.337,23 TL alacağının bulunduğu belirlenmiş ise de, dava dilekçesiyle fatura tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olmasına rağmen, mahkemece kabul edilen miktarın dava ve ıslah tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verildiği görülmektedir. Oysa ki davalı Kurumun haksız işlemi olan kısmi ödeme, yani kesinti tarihi itibariyle ödenmeyen kısım için temerrüde düştüğü açık olduğuna göre kesinti tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde dava ve ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması doğru olmayıp, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK"nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1. bendinden “10.000,00 TL"sine dava tarihinden bakiyesi olan 537.337,23 TL"sine de ıslah tarihi olan 06/12/2017” kelimelerinin çıkartılarak yerine “kesinti tarihinden” ibaresinin eklenmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 17/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.