Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/9915
Karar No: 2018/6260
Karar Tarihi: 03.10.2018

Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - tefecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/9915 Esas 2018/6260 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2015/9915 E.  ,  2018/6260 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık, tefecilik
    HÜKÜM : 1-Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı TCK"nun 204/, 62/1, 51/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
    2-Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan; 5237 sayılı TCK"nun 158/1 -d, 35/2, 62/1, 51/1. maddeleri gereğince mahkumiyet 3- Sanık ... hakkında tefecilik suçundan,5237 sayılı TCK"nun 241/1, 62/1, 50/1-a ve 52-/4, 51/1. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, resmi belgede sahtecilik suçundan ve tefecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümleri katılan vekili, hazine vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Duruşmadan haberdar edilmeyen ..."nin sanık hakkında açılan tefecilik suçundan katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunması ve 5271 sayılı CMK"nın 260/1. madde ve fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu, yasa yollarına başvurma hakkı bulunan, duruşma günü bildirilmeyen ve yokluğunda hüküm kurulan suçtan zarar gören hükmü temyiz etmekle katılma iradesini ortaya koyan Maliye Hazinesinin 5271 sayılı CMK"nın 237/2 ve 238. maddeleri uyarınca davaya katılmasına Hazine vekilininde katılan vekili olarak kabulüne ve Hükmolunan ceza miktarlarına nazaran sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede:
    Sanığın katılanın babası ile bir süre gayri resmi olarak birlikte yaşadığı,Alanya 1. İcra Müdürlüğünün 2007/373 esas sayılı takip dosyasında 20.07.2006 tanzim, 20.09.2006 ödeme tarihli ve 950.000 TL bedelli senedi borçlu olarak gözüken ..."in aleyhine düzenleyerek takibe koyduğu, Alanya 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 03/02/2007 tarih ve 2007/149 d.iş nolu arama - el koyma kararı doğrultusunda sanığın konutunda 03/02/2007 tarihinde yapılan aramada çelik kasa içerisinde 22 adet senet ele geçirildiği, bu senetlerden ikisinin boş senet, ikisinin bedel haneleri yazılı diğer kısımları boş senet, onsekiz adedinin ise değişik kişiler adına düzenlenmiş senetler olduğunun görüldüğü, bu şekilde sanık ..." nin kazanç elde etmek amacıyla başkalarına ödünç para vererek tefecilik yaptığı, katılan ..."in imzasını taklit ederek 950.000 TL bedelli sahte bono düzenleyip bu sahte bonoyu hile unsuru olarak kullanarak kamu kurumu niteliğindeki icra dairesini de aracı kılmak suretiyle katılan aleyhine icra takibi başlatıp haksız menfaat temin etmeye kalkıştığı ve bu suretle resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs ve tefecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
    1)Sanığa yüklenen nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından doğrudan doğruya zarar görmeyen katılan ... Hazine"sinin kamu davasına katılma ve hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılmakla; mevcut temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    2)Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik katılan vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Sanık savunması, katılan beyanları ve dosya kapsamından sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,sanık müdafiinin atılı suçu işlemediğine ve katılan vekilinin alt sınırdan hüküm kurulmaması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
    3) Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik katılan vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesi sırasında, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin aynı gerekçeye dayanılarak tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanığa fazla ceza tayini,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "500 gün", "375 gün", “311 gün” ve "6.220 TL." terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 gün", "3 gün", “2 gün” ve "40 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    3) Sanık hakkında tefecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 241. maddesinde atılı suçun; "Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi, ..." biçiminde tanımlandığı, bu düzenlemeye göre suçun oluşması için sanığın yalnızca bir kişiye ödünç para vermesi yeterli olup, bu işi meslek haline dönüştürüp dönüştürmemesinin öneminin bulunmadığı, tefecilik suçunun ekonomi, sanayi ve ticarete ilişkin suçlar bölümünde topluma karşı suçlar kısmı içinde bulunduğu, 5237 sayılı Yasanın 43/1. maddesi, suçun mağdurunun aynı kişi olmasını suçun zorunlu unsuru haline getirmiş iken, 08/07/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5377 sayılı Kanunun 6. maddesi ile anılan madde ve fıkraya eklenen "Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır." hükmü ile zincirleme suçun kapsamının genişletildiği ve mağduru aynı kişi olsun ya da olmasın maddenin son fıkrasındaki istisnalar dışındaki tüm suçlarda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün hale getirildiği, bu nedenle suçun temadi ettiğinden ve birden fazla kişiye ödünç para verilmesinin tek suç oluşturduğundan bahsedilemeyeceği, ancak suçun zincirleme olarak işlenmesinin olanaklı olduğu, suç tarihinin, tefecilik suçunda kazanç elde etmek amacıyla ödünç paranın verildiği tarih, zincirleme suçlarda ise son suçun işlendiği gün olduğu nazara alınarak; aynı kişiye farklı zamanlarda veya birden fazla kişiye faiz karşılığında para verilmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanacağı, somut olayda sanığın birden fazla kişiye faiz karşılığında para verdiği, en son para verdiği ve son suçun işlendiği tarihin 2006 yılının Aralık ayı olduğu anlaşılmakla; sanık hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 03/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi