20. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/10655 Karar No: 2015/4041 Karar Tarihi: 11.05.2015
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/10655 Esas 2015/4041 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2014/10655 E. , 2015/4041 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacılar vekili 28.02.2008 havale tarihli dilekçesiyle; ... İli, ... İlçesi, ... Köyü 2429, 438, 437, 436, 2426,1002 parseller ile ... Köyü 537, 352, 431 parseller arasında kalan yaklaşık 40 yıldan beri müvekkillerinin zilyetliğinde olan taşınmazların tapuda kayıtlı olmadığını, müvekkillerinin taşınmazları emek ve masraf ile kültür arazisi haline getirdiğini, kültür arazisi haline getirilen tarlaların bir kısmında ikamet ettiklerini, bu çerçevede kendileri ve akrabalarının kullanımına sunmuş oldukları bir çok tek katlı yapı inşaat ettiklerini, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkilleri yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkilleri adına eşit hisseli olarak tescilini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tesciline ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, dava konusu taşınmazların kısmen tarım arazisi ve çoğunluğunun köy yerleşim yeri olarak kullanıldığı, taşınmazlar üzerinde ev, ahır, mezarlık ve cami bulunduğu, fen bilirkişi kurulu tarafından 1985 tarihli 7185 ve 7186 nolu hava fotoğraflarına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucu düzenlenen 07.02.2013 tarihli raporda dava konusu taşınmazların 1985 yılında ekili olmadığı, içerisinde herhangi bir yapı bulunmadığı, kültür arazisi olarak kullanılmadığı bildirildiğine ve davacı kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 11/05/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.