18. Ceza Dairesi 2019/8466 E. , 2020/5593 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Fuhuş, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre ve iletişimin tespiti kararının “suç işlemek amacıyla örgüt kurma, fuhuş ile insan ticareti” suçlarından alınmış olması ve bu kararın verildiği tarihte “fuhuş” suçunun CMK"nın 135. maddesindeki katalog suçlar arasında yer almaması nedeniyle iletişimin tespiti kararlarıyla elde edilen görüşme kayıtlarının, fuhuş suçu açısından yasal delil niteliğine haiz olmadığı anlaşılmakla, bu kayıtlar değerlendirme dışı bırakılarak ve sanık ... ... hakkında adli sicil kaydında yer alan en ağır cezayı içeren ilam yerine, daha az cezayı öngören ilamı tekerrüre esas alınmış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bu husus bozma nedeni görülmeyerek, yapılan incelemede;
1- Sanıklar ..., ... ile ...’e yükletilen fuhuş eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Fuhuş suçundan kurulan hükümlerde, sanıkların her bir müştekiye yönelik eylemlerinden dolayı ayrı ayrı ceza tayin edilmemiş, müştekilere yönelik fuhuş suçunu değişik zamanlarda birden fazla kez işledikleri anlaşılmasına karşın, TCK’nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümleri sanıklar hakkında uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Sanık ... hakkında Denizli 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 05/08/2013, sanık ... hakkında Korkuteli Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11/10/2013 tarihli kararlarıyla gözaltı ve tutuklulukta geçirdikleri sürelerin mahsubuna karar verildiği halde, mükerrer infaza sebebiyet verecek şekilde yeniden mahsup kararı verilmiş, sanık ... hakkında tekerrür hükümleri uygulanırken en ağır cezayı içerir ilam yerine birden fazla ilam tekerrüre esas alınmış ise de, bu hususların infaz aşamasında re"sen gözetilebileceği,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar ..., ... ile sanık ... müdafisinin temyiz iddiaları yerinde ise de, bu aykırılık yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen karardan tebliğnameye aykırı olarak “TCK’nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısım” çıkarılmak suretiyle HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanıklar ... ile ...’a yükletilen fuhuş, sanık ...’a yükletilen fuhuş ve kasten yaralama eylemlerinden kurulan hükümlerin temyizinde;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a) Farklı yargı çevresindeki cezaevinde olduğu anlaşılan sanıklar ... ile ...’in duruşmadan bağışık tutulma talebinde bulunmaması karşısında, hükmün verildiği 15/01/2015 tarihli son oturumda SEGBİS yoluyla duruşmada hazır bulundurulmaları sağlanıp, yüzlerine karşı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden hükümlülüklerine karar verilerek CMK"nın 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılmak suretiyle sanıklar ... ile ...’in savunma haklarının kısıtlanması,
b) Sanık ...’a ek savunma hakkı verilmeden, TCK"nın 227/4. maddesi uygulanmak suretiyle CMK"nın 226. maddesine aykırı davranılması,
c) Kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin (1) ila (6) değerleri arasında, hafif, orta ve ağır derece biçiminde sınıflandırılması ve TCK"nın 87/3. maddesinde kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisine göre cezanın en fazla (1/2) oranında artırılmasının öngörülmüş olması karşısında, müşteki... hakkında Denizli Devlet Hastanesi"nce düzenlenen 30/01/2009 tarihli adli raporda, vücudundaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1.) derece olduğunun belirtilmesine rağmen, TCK"nın 3. maddesine göre orantılılık ilkesine aykırı olarak sanık ...’ın cezasında (1/4) oranında artırım yapılarak, fazla ceza tayin edilmesi,
d) Fuhuş suçundan kurulan hükümlerde, sanıkların her bir müştekiye yönelik eylemlerinden dolayı ayrı ayrı ceza tayin edilmemesi ve müştekilere yönelik fuhuş suçunu değişik zamanlarda birden fazla kez işledikleri anlaşılmasına karşın, TCK’nın 43/1. maddesi uyarınca sanıklar hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması,
e) Sanık ...’ın kasten yaralama eyleminde, müştekinin vücudunda oluşan kemik kırığı nedeniyle temel cezada artırım yapılırken, ilgili Kanun maddesinin kararda gösterilmemesi,
f) Sanık ... hakkında Kahramanmaraş 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 05/08/2013, sanık ... hakkında Denizli 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 17/09/2014, sanık ... hakkında Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 11/07/2012 tarihli kararlarıyla gözaltı ve tutuklulukta geçirdikleri sürelerin mahsubuna karar verildiği halde, mükerrer infaza sebebiyet verecek şekilde yeniden mahsup kararı verilmesi,
g) Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile, TCK’nın 53/1-b maddesine yönelik verdiği iptal kararının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar ..., ... ile ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca cezayı aleyhe değiştirme yasağının dikkate alınmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.